"تخدعني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kandıramazsın
• kandırmaya
• dalga
• Blöf
• oyuna
• kandırıyorsun
• kandıramaz
• beni yanıltıyor
• oyun
• aptal
• aldatıyor
• aldatamazsın
• kandırdığını
• kandırabilirdin
• kazık

Beni kandıramazsın Kumsaati, Donunda 10 pound Cerilium saklıyorsun.
لن تخدعني ايها الساعة انت تخفي 5كيوات من السيرنيم هنا

Burdaki herkesi kandırabilirsin, ama beni kandıramazsın!
يمكنك ان تخدع الجميع لاكن لا تستطيع ان تخدعني

Arkadaşlarını bankaya getirmek için hikâye uydurduğun gibi şimdi de beni kandırmaya çalışıyorsun.
مثل الخدعة التي خدعت بها رفاقكَ للسطو على البنك. وأنت تريد أن تخدعني.

Şuan benimle dalga mı geçiyorsun? Bilmiyorum.
لا استطيع القول ان كنت تخدعني او لا الان.

Blöf yaptığını düşünmüştüm, gerçekten taşınacağını hiç sanmıyordum.
-أعتقدتُ إنها تخدعني . لم أعتقد بإنها ستنتقل...

Sırf beni oyuna getirip sevdiğim şeyleri elimden yavaş yavaş alabilmek için depo müdürü olmana izin vermeyeceğim.
انت لن تخدعني لأدعك تبقى أمين الصندوق لتأخذ مني ماهو غالي بالنسبة لي شيئاً فشيئاً

Baba bence beni de kandırıyorsun
بابا، أعتقد أنك تخدعني أيضاً

Dom, beni kandıramazsın. Bütün bunların altında seks var.
لا تحاول ان تخدعني يا دوم, انا اعرف ان كل هذا من اجل الجنس

Binbaşıyı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın.
،لربما تكن قد خدعت العمدة ولكنكَ لن تخدعني أنا

Catherine'yi böyle şeylerle kandırabilirsin ama beni kandıramazsın.
إسمع , بإمكانك محاولة خداع كاثرين بهذا الهراء لكنك لن تخدعني

Tüm diğer insanları kandırmış olabilirsin ama beni kandıramazsın.
ربما خدعت كل أولئك الأشخاص، لكن لم تخدعني.

Beni kandırmaya çalıştınız, çok ayıp.
في حال عدم حدوث هذا فإن مهمتك هي أن تخدعني

Ama bayılmış numarası yaparak beni kandırmaya çalışan gelişmiş bir model olabilirsin.
لكن خطر لي بأنكَ قد تكون نموذجاً متطوراً ذكي كفاية كي تخدعني و تجعلني أظن بأنه قد أغمي عليك

dalga geçmeyi bırak. Beni ispiyonladın. İhanet ettin.
لا تخدعني لقد وشيت بي لقد خنتني

Blöf yaptığını düşünüyorum.
أعتقِد بأنكَ تخدعني

Bana yalan söyledin beni oyuna getirdin sanki enayiymişim gibi.
أنتَ تكذب علي و تخدعني كما لو كنتُ أحمقاً

- Seni çözmem için beni kandırıyorsun.
أنت تخدعني لأحلُل وثاقك

Basın toplantın, güzel konuşmaların, ödül teklifin, hiçbiri beni kandıramaz.
في المؤتمر الصحافي ، الكلمة اللطيفة المكافأة ، إنها لا تخدعني

Kulaklarım beni yanıltıyor sandım. Sonra yine duydum.
لقد اعتقدت ان اذني تخدعني ولكنني سمعته مره اخري

-Seni çeşitli işlere koştururken, sana oyun oynadı ve bana da oynamasına izin verdin.
فبينما كانت تطوف بك في المدينة لتقضي لها حاجياتها اليومية خدعتك، وأنت سمحت لها أن تخدعني

Liseli kız arkadaş hikâyenle beni neredeyse aptal yerine koyuyordun.
انت كدت تخدعني عندما تحدثت عن صديقتك في مدرسة الثانوية

Gözlerim, burnum ve kulaklarım beni aldatıyor mu?
هل تخدعني عيناي ,أنفي و أذناي؟

Ama beni aldatamazsın.
لكنك لن تخدعني

Baştan beri beni kandırdığını biliyordum.
علمت أنك كنت تخدعني طوال الوقت.

Evet? Beni kandırabilirdin.
كان يمكن أن تخدعني

1958'de bana kazık attın, şimdi de atıyorsun.
لقد خدعتني عام 1958 وانت تخدعني الان مرة اخرى