Yani demek istediğim benden büyük ama mezun olamamış birisi olarak etrafımda olacak. | Open Subtitles | أعني, في النهاية... أسيكون حولي طيلة سنة تخرّجي بصفة الشاب الذي لم يتخرّج؟ |
Altıncı sınıftan mezun olduktan sonra bunu bir daha söyleyeceğimi sanmıyordum ama sütyen araştırmamız tamamlandı. | Open Subtitles | حسناً، لمْ أعتقد قط أنّي سأقول هذا بعد تخرّجي من الصفّ السادس، لكن صدرت أبحاثنا للصدريّة. |
Liseden mezun olmadan evvel skor yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول المضاجعة فحسب قبل تخرّجي من الثانويّة. |
Hayır henüz nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum belki de Mezuniyet günümde en iyi dostlarımla birlikte öğreneceğim. | Open Subtitles | لم أفعل, واعتقدتُ أنه من الجيد أن أجرّبهم مع صديقتي المفضّلة بما أنه يوم تخرّجي. |
Moda okulunda Mezuniyet projemin bir parçasıydı bu. | Open Subtitles | كانت جزءاً من مشروع تخرّجي في معهد الموضة |
Mezuniyet tezim, düşmenin insan kemiği üstündeki etkisi hakkında. | Open Subtitles | أطروحة تخرّجي تستكشف آثار السقوط على العظام البشريّة |
Babam mezuniyetime geç kalmıştı çünkü helikopterinin yakıt ikmali yapması gerekiyordu. | Open Subtitles | - أعني، أبي كان متأخِّـرًا على تخرّجي لأنّ طائرته احتاجت لبنزين. |
Sağırlar için olan okuldan mezun olmamanın utancıyla yaşayamam. | Open Subtitles | أعني، إنّي نادمة من عدم تخرّجي من مدرسة الصّم. |
Will ve ben 30 yıl önce bu ay mezun olmuştuk. | Open Subtitles | هذا الشهر تكتمل مدة 30 عاماً على تخرّجي أنا و"ويل". |
Kolejden mezun oluşum, hukuk fakültesinden mezun oluşum, annemle kutlama yaptığımız gece, ilk işime başlamıştım. | Open Subtitles | .... تخرّجي من الجامعة ، تخرّجي من المدرسة المتوسطة .... |
Ailemin evine liseden mezun olduğumdan beri gitmedim. | Open Subtitles | ...منزل عائلتي لم أذهب الى هناك منذ تخرّجي من المدرسة |
Akademiden mezun olduğumda elini sıkmıştım. | Open Subtitles | صافحته عند تخرّجي من الأكاديمية. |
Üniversiteden mezun olduğum yaz. | Open Subtitles | هذا أنا، بصيف تخرّجي من الجامعة. |
Ben mezun olmadan bir hafta önce, Tess dünyaya geldi. Ailelerimiz, aralarında anlaşarak konuyu kapattılar. | Open Subtitles | وقد ولدت (تيس) قبل بضعة أسابيع من تخرّجي ووافقت العائلتان على إبقاء الأمر سراً |
Polis Akademisi Mezuniyet yemeğim saat 7.30'da Haleiwa Joe's'ta. | Open Subtitles | غداء تخرّجي من اكاديمية الشرطة 7: 30 في هاليوا جوس |
Bayılırım. Mezuniyet baloma murderball şampiyonlarıyla gitmiştim. | Open Subtitles | حفلة تخرّجي كانت إحدى تلك البطولات لذا أنا هنا. |
Mezuniyet çeki için pek umutlu değilim diyelim. | Open Subtitles | لنقل أنّي لا أترقّب منها شيكًا كمكافأة على تخرّجي |
Mezuniyet gecemde gibiydim. | Open Subtitles | ... عدا أنه .. بدا نوعاً ما كحفل تخرّجي |
Bunun için, benim yerime, hayatımla alakalı kararlar aldın. Bak, William Mezuniyet konuşmamı dinleyebilirdi. | Open Subtitles | اسمعي، (ويليام) كان يمكن أن يستمع لخطاب تخرّجي كطالب مٌتفوّق |
Hadi ama, mezuniyetime gelebileceksin, değil mi? | Open Subtitles | هيا ، سوف تأتي الى حفلة تخرّجي ، صحيح ؟ |