ويكيبيديا

    "تخزين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • depolama
        
    • depo
        
    • deposu
        
    • saklama
        
    • depolamak
        
    • saklamak
        
    • depoda
        
    • bellek
        
    • ambar
        
    • depoya
        
    • stoklamak
        
    • depolandığını
        
    • deposunda
        
    • saklanması
        
    • depolanması
        
    Yerel Ulusal Güvenlik bürosu için veri depolama hizmeti veriyoruz. Open Subtitles نحن منشأة تخزين البيانات خارج الموقع لصالح مكتب الامن القومي.
    O aletin içinde, senin çipinden daha fazla depolama alanı var. Open Subtitles هناك وحدة تخزين على هذا الجهاز أكبر مما لديك في الشريحة
    Eski depo satışındaki postalarda buranın adresini bulduk ve iade etmek için bu eşyaların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Open Subtitles وجدنا بعضا من البريد عليه هذا العنوان في وحدة تخزين قديمة ونحن نحاول ايجاد لمن تعود حتى نستطيع ارجاع اغراضهم.
    Gizli bir yeri olmalı, depo odası gibi bir yer. Open Subtitles لا بد أنه امتلك مخبئاً، مساحة تخزين في مكان ما
    Buraya gelirken girişte, "Ölü Zenci deposu" diye bir levha gördün mü? Open Subtitles هل لاحظت لوحة مكتوب عليها تخزين زنوج أموات؟
    Teknolojiyi hafıza için bir metafor olarak düşünmek çok kolay ama beyinlerimiz teknoloji kadar mükemmel saklama cihazları değil. TED من السهل التفكير بالتكنولوجيا وكأنها كناية عن الذاكرة ولكن عقولنا ليست ملائمة لتحوي أجهزة تخزين مثل التكنولوجيا
    Ama o benim depolama ünitesi ile bir yönlendirme adresi bırakmadı. Open Subtitles ولكن قالت انها لم يترك عنوان الشحن مع وحدة تخزين بلدي.
    Ve yeni bir bakış açısı benimsemek için, elektrik depolama alanının ötesinde bir ilham aradım. TED و لكي أتبنى منظور جديد، بحثت عن الإلهام بعيداً عن مجال تخزين الطاقة الكهربائية.
    Los Angeles'ın dışındaki bu doğal gaz depolama tesisine göz atalım. TED دعونا نلقي نظرة على منشأة تخزين الغاز الطبيعي هذه خارج ولاية لوس أنجلوس.
    Çok yakında açılacak. Hem veri depolama hem de bir süper-bilgisayar merkezi olacak. TED من المقرر أن تفتح قريبا جدا، سيكون كل من ، مركز الحوسبة الفائقة ومركز تخزين البيانات.
    Bir komisyoncu, depo için kilo başına para alır. Open Subtitles سيقوم السماسرة بتغريمه قيمة تخزين كل أونصة
    Ama onun yerine bir depo alanı olarak müşterimizin evi 1400'ü aşkın kapsamlı klasik model yarış arabaları koleksiyonunu barındırıyor. Open Subtitles بل بوصفه منطقة تخزين كمأوى لمجموعتنا للتوكيلات الشاملة من سيارات السباق النموذجية والعدد تجاوز الـ 1400
    Terk edilmiş her ev, depo, hepsi arandı. Open Subtitles بوجود جيش من الشرطة و العملاء الفيدراليين,ذلك صعب كل مبنى مهجور و مستودع و مكان تخزين
    İkisi de lizozomal depo hastalığının belirtisi. Open Subtitles كلاهما يُشير إلى مرض فى تخزين الليسوسومات.
    Çünkü burası ölü zenci deposu değil de ondan. Open Subtitles لأنها ليست هناك ولأن تخزين الزنوج الموتى ليس من شأني
    1999'da eğer size, bir veri okuma ve saklama sistemi geliştirelim deseydim. TED إن أخبرتكم عام 1999، لنبني نظام تخزين وإسترجاع بيانات.
    Bu tuhaf şekilli ağaçlar, gövdelerinde su depolamak üzere gelişmişler. Open Subtitles تطورت هذه الأشجار غريبة الهيئة على تخزين الماء في جذوعها
    Verileri DNA'ya, sentetik DNA'ya saklamak çok güvenlidir. TED فمن الآمن جداً تخزين البيانات على الحمض النووي داحل الحمض النووي الاصطناعي في أنبوب.
    Noel arefesine kadar depoda saklanıyorlar. Open Subtitles وأخيرا ، يتم تخزين حتى لعب الاطفال عشية عيد الميلاد ، عندما سانتا يسلم لهم.
    O kadar şeyi anlattıktan sonra niye boş bir bellek versin ki? Open Subtitles بعد كل ما أخبرتنا به، ما الذي يدفعها لإعطائنا سوّاقة تخزين فارغة؟
    Arap dolu, terk edilmiş bir ambar bulun. Open Subtitles أوجدوا وحدة تخزين مليئة بالعرب
    Hepsini kasabadaki bir depoya götürdüm. Ondan kalanları etrafta görmekten sıkıldım çünkü. Open Subtitles في صناديق في وحدة تخزين في المدينة هل تعبتما من البحث عن الأشياء في كل مكان
    Bence silah stoklamak en akıllıca yanıt olmaz ama Kara Cuma'daki Bloomingdale's haberlerine bakarsam zihinsel sorunun seviyesinin yükseltiyor demezdim. Open Subtitles لا اظن ان تخزين الاسلحة هو رد الفعل الاكثر منطقية و لكن نظرا لما رأيته في بلومنغديل
    Meteor taşlarının, barajın bu kısmında depolandığını kimsenin fark ettiğini sanmıyorum. Open Subtitles القسم من السد حيث يتم تخزين صخور النيزك يجب أن لا يكون قد تضرر
    Passageway'in deposunda gecenin bir yarısı hırsızlık olmuş. Open Subtitles إتّضح أنّه كان هناك إقتحام في منشأة تخزين الشركة في منتصف الليل.
    Depresyonun bir belirtisi de geçmişteki üzücü olaylara takılı kalmaktır. Bu da kişinin yaşadığı zamana dikkatini vermemesine sebep olur. Böylelikle de kısa süreli anıların saklanması zorlaşır. TED كما أن الخوض في الأحداث المؤلمة في الماضي، وهو عرض آخر من أعراض الاكتئاب، يصعب علينا الالتفات إلى حاضرنا، الأمر الذي يؤثر على قدرتنا على تخزين الذكريات على المدى القصير.
    Eminim mucize günden önce benim imzamla ilaç depolanması için yetki vermiş suçlayıcı kanıtlar bulmayı çok isterdin. Open Subtitles لا شك أنك تود كشف المذكرة الإجرامية المدرجة بتاريخ قبل يوم المعجزة المصمم من قبلي بتصريح تخزين حصص المسكنات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد