Cylon'lar bu şeyi yaratmak için oldukça çaba harcadılar. | Open Subtitles | لقد مر السيلونز بالكثير من الصعاب لأجل تخليق مثل هذا الشيء |
Ve yeniden evrenin ilk anları tekrar yaratmak | Open Subtitles | لحلّه، يجب عليهم أن يعودوا إلى البداية و يُعيدوا تخليق أولى لحظات الكون. |
Okyanusların dışında DNA'yı yaratmak binlerce, milyonlarca yıl sürdü. | Open Subtitles | تخليق الحامض النووي من المحيطات يستغرق مئات الملايين |
Kanına sentez yapabilecek bir bilim adamı var. | Open Subtitles | هناك عالم بإمكانه إعادة تخليق دمائك. |
Doktor Takahashi, Warlow'un kanını henüz sentez yapamadı. | Open Subtitles | إن الدكتور (تاكاهاشي) لا يزال يحاول تخليق دماء (وارلو)، |
Bu canavar yaratmak için bir tarif kitabı. | Open Subtitles | هذا كتاب تعليمي لكيفيه تخليق وحش |
Işık koşullarını yaratmak çok zordu çünkü tungsten ve gerçek ışık karışımı. | Open Subtitles | عمليه تخليق الإضاءة كانت خليط بين "التنجستنِ" والضوءِ الحقيقي |
Ben de "Şey, anne ve babadan yeni bir kurbağa yaratmak istediğinde ihtiyacın olan ekstra bir şey" gibi bir şeyler söyledim. Bana, "Şey, yani bu insanlar için de geçerli mi?" | TED | فقلت ، " "آه ، هذا هو عنصر اضافي، أتعلمين، نحتاجه فى تخليق الضفادع من الضفدع الأم و الضفدع الأب." فقالت،" آه، وهل ينطبق ذلك على البشر أيضاً ؟" |
Sonra düğmesine basarız... -Ve canavarlar yaratmak yerine... şehirdeki bütün canavarları yok eder. | Open Subtitles | ...ألضغط علي الزر - ...وبدلاً من تخليق وحش |