yanlış hatırlamıyorsam, erik ağacı Glasgow'da yetişmez demiştin. | Open Subtitles | وأنت قلت شجر الدراق لاينمو في جلاسقو أن لم تخني الذاكرة |
yanlış hatırlamıyorsam, 13 yaşındayken bıçak hilesi ters gitmişti. | Open Subtitles | خدعة سكين خاطئة بعمر 13، إن لم تخني الذاكرة |
Biliyorsun, istediğin kadar uğraş bugün keyfimi bozamayacaksın balomu da, eğer yanlış hatırlamıyorsam geçen yılkini senin cinayet soruşturman yüzünden iptal etmiştik. | Open Subtitles | أجل ، حاول بقدر المستطاع فلن تخرب مزاجي الجيّد أو تخرب حفلتي التي إن لم تخني الذاكرة اضطررنا لإلغائها بسبب اتهامك بجريمة قتل |
Eğer doğru hatırlıyorsam, şehir merkezine giden tünelin bir girişi vardı. | Open Subtitles | إن لم تخني الذاكرة هنالك مدخل في الأنفاق من خلال زقاق في السوق |
Eğer doğru hatırlıyorsam, burası fizik bölümüydü. | Open Subtitles | لو لم تخني الذاكرة, هذا قسم الفيزياء |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, ben de o gün Storytime Kasabasındaydım. | Open Subtitles | لو لم تخني الذاكرة فأنا كنت معكم في رحلة المزرعة أيضاً |
Liburnia'lı idi, yanlış hatırlamıyorsam.... | Open Subtitles | ليبورني، لو لم تخني الذاكرة |
yanlış hatırlamıyorsam. | Open Subtitles | إن لم تخني الذاكرة |
yanlış hatırlamıyorsam Silas. | Open Subtitles | (سايلاس)، إذا لم تخني الذاكرة |
Çünkü doğru hatırlıyorsam, bana meydan okumuştun. | Open Subtitles | لأنكِ تحديتني إذا لم تخني الذاكرة |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Lily, Rufus için onu terk etmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | إذا لم تخني الذاكرة أن ليلي كانت في طريقها لتركه من أجل روفس |
hafızam beni yanıltmıyorsa Yankton'lı acımasız genç Adams'ın zamanı geçti. | Open Subtitles | ولت أيام سفاح (يانكتون) إن لم تخني الذاكرة |
hafızam beni yanıltmıyorsa "Emily" isminin kısaltması. | Open Subtitles | إسمها (إيميلي) إن لم تخني الذاكرة. |