Çünkü onları korkutuyorsun, ahbap. | Open Subtitles | لأنك تخيفهم يا رجل |
Onları korkutuyorsun Danny. | Open Subtitles | انت تخيفهم داني .. |
Onları korkutuyorsun. | Open Subtitles | فأنت تخيفهم بشدّة |
Bu 10'luk silah onları korkutuyor, söyle ona bana bir şey desin bakalım! | Open Subtitles | على الأقل هم لن يستطيعوا أن يضروك، فأنت تخيفهم... |
Bu onları korkutuyor, dünyadaki bütün o çılgınlığı görmek. | Open Subtitles | انها تخيفهم ، رؤية الجنون في العالم |
Öldüğünü düşünüyordum ama hayattasın . Onları boynuzlarla ve koyun derileriyle korkutmak istedim. | Open Subtitles | كُنْتُ أمل ان تكونَ ميتاً، ولكنك حيّ أُريدُك ان تخيفهم ، ارتدي الجلد ذو القرون ؟ |
Kimseyi korkutmak istemezsin. | Open Subtitles | .و أنت لا تريد أن تخيفهم |
Çok agresiftin onları korkuttun. | Open Subtitles | أنظر , لقد كنتَ عدوانياً , كنت تخيفهم |
Gel buraya. Onları korkutuyorsun. Haydi ama! | Open Subtitles | ادخل الى هنا أنت تخيفهم.هيا |
Onları korkutuyorsun. | Open Subtitles | مفهوم؟ أنت تخيفهم |
Justin, dur. Onları korkutuyorsun. | Open Subtitles | (جوستن)، توقف، إنّك تخيفهم. |
Onları korkutuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخيفهم |
- Sakın onları korkutuyor olmayın, Mrs L. | Open Subtitles | أحسب بأنك تخيفهم ، سيدة إل . |
Tek yaptığın onları korkutmak. | Open Subtitles | أنت تخيفهم فقط. |
korkutmak istemeni, Nassau'ya karşı hareket etmelerini önlemek istemeni. | Open Subtitles | وأن تخيفهم وتمنعهم من التحرك ضد (ناساو) |