Top buradaydı, ve buraya yuvarlandı. | Open Subtitles | الكرة كـانت هنــا ثم تدحرجت إلى هنــا |
Elini kaldırdığında birkaç damla yuvarlandı. | Open Subtitles | وعندما رفعت يدك تدحرجت بضعة قطرات، |
Tamam, şimdi Ellie ve Derek ayrıldıktan sonra, Ellie arabasıyla takla atmış, | Open Subtitles | حسنا، وبالتالي فإن أيلي يوم أنفصالها من ديريك تدحرجت بسيارتها لها قبالة |
Tabii sonra sen de yuvarlandın ve gıdını okşattın. | Open Subtitles | في تلك اللحظة ، لقد تدحرجت وتركته يدغدغ بطنك |
Kara götlü bir çalı gibi yuvarlandım. At koşmaya devam etti. | Open Subtitles | تدحرجت على الارض سريعاً مثل العجلة الحصان استمر فى الركض |
yuvarlanarak, taklalar atarak yüzdüm yükseklerde, gün ışığıyla aydınlanan sessizliğin içinde. | Open Subtitles | تدحرجت وتسلقت وأثناء الصمت المطبق على عقلي وطئت ودست |
Turelli saldırıya uğradığında topun kazayla masada yuvarlandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد بأن الكرة تدحرجت من غير تعمد على الطاولة بينما كان توريللي يتعرض للهجوم |
Biri benim kalemi yıktı topum yolun ortasına yuvarlandı... uçurtmam ağaca takıldı, ve ben... | Open Subtitles | أحدهم داس على قلعتي الرملية وكرتي تدحرجت للخارج في وسط الطريق وطائرتي الورقية اكتشفت على الشجرة ... وأنا لا يمكنني |
Bu sabah ilk kez yuvarlandı galiba. | Open Subtitles | أظنها تدحرجت للمرة الأولى لهذا الصباح |
'Tam bir Rezaletti' yuvarlandı ve hız kazandı. | Open Subtitles | كُرة الثلج تدحرجت وزادت سُرعتِها. |
Hayır, top buraya yuvarlandı. | Open Subtitles | كلا تدحرجت الكرة إلى هنا |
yuvarlandı ve içeri girdi. | Open Subtitles | وثم تدحرجت للداخل |
Rowan, Oklahoma civarında takla attı. | Open Subtitles | تدحرجت قرب روان، أوكلاهوما |
Kamyonet altı kere falan takla atmış olmalı. | Open Subtitles | "حتمًا تدحرجت السيارة نحو 12 مرة" |
Bir şeyin içinde yuvarlandın mı sen? | Open Subtitles | بماذا تدحرجت لتخرج منك تلك الرائحة |
Yere düşünce, köpek boku gibi yuvarlandın. | Open Subtitles | عندما سقطت تدحرجت على براز كلب |
Sonra yerlerde yuvarlandım ve şarkı söylemeye başladım... | Open Subtitles | ثم تدحرجت أنا في الطابق والتي سوف... |
Cheetos yiyordum, bir tanesini kaçırdım ve çenemden sekerek önce omuzuma çarptı sonra da kolumdan aşağıya yuvarlanarak, tekrar poşetin içine düştü. | Open Subtitles | كنت أتناول رقائق الـ تشيتو ووقعت واحدة من فمي فارتدت عن ذقني ثم الى كتفي ثم تدحرجت على طول ذراعي لتسقط في الكيس مجدداً |
"Jill yuvarlanarak geldi. Son." İyi geceler! | Open Subtitles | ،(ومن ثم تدحرجت (جيل" النهاية", طابت ليلتك |
Ne düşünüyorsun, Ted, kendi kendini plastik kutusundan attığını ve yerde öylece yuvarlandığını mı? | Open Subtitles | (ماذا تعتقد، (تد أنها أخرجت نفسها من حافظتها البلاستكية و تدحرجت بعيداً |