Biraz da askeriyeye girdiğinizde neler olduğuyla ilgili konuşmak istiyorum. | TED | الآن دعوني أحدّثكم عمّا يحدث عندما تدخلون الخدمة في الجيش. |
Suyun içine girdiğinizde, tıpkı uzaydaymış gibi yüzmenize izin verirsiniz. | TED | تدخلون وسط الماء، تحررون أنفسكم وتسبحون، كما في الفضاء. |
Siz aşağılık herifler evime geliyorsunuz ve gözüme acı sos atarak beni kör ediyorsunuz. | Open Subtitles | أيها الملاعين, تصعدون إلى هنا و تدخلون شقتى و تلقون بالمواد الحارة و تعمون عينى و الآن تريدون مساعدتى ؟ |
Evime geliyorsunuz oğlumun bir kızı sakladığını söylüyor tehlikede diyorsunuz ama sebebini açıklamıyorsunuz. | Open Subtitles | تدخلون منزلي، وتقولون إن ابني يخفي فتاة ما، وإنه في خطر، ولكن لا يمكنكم إعلامنا بالسبب؟ |
Çoğu zaman siz profesyonellerin içeri sızıp gizli belge çaldığınızda ne aradığınızı bilip bilmediğinizi merak ederdim. | Open Subtitles | كنت دائما اتساءل, ان كنتم انتم ايها المحترفون تعرفون ما تبحثون عنه عندما تدخلون المهمة و تسرقون الأوراق السرية |
İçeri girerken ses çıkarmıyor musunuz? | Open Subtitles | أيها الرفاق، هل أنتم دائماً لا تصدرون صوتاً عندما تدخلون غرفة أحد؟ |
Yâni, önünden geçtiğiniz ya da içine girdiğiniz her odada olabilirler. | Open Subtitles | أعني، أنهم قد يكونون في أي غرفة تمرون بجوارها أو تدخلون إليها |
Ne olmuş? Geldiğinizi duydum ve saklandım. | Open Subtitles | كنت قد سمعتكم جميعاً تدخلون لذا توجب عليّ الإختباء |
Yani eve geldiğinizde ya da ofisinize girdiğinizde, bunları çantanızda taşıyorsanız, gene iş görür. | TED | حيث عندما تدخلون عائدين للبيت وتحملون معكم شنطة يدكم ،ستعمل بداخلها |
Siz ameliyata girdiğinizde, onlar da girecekler. | Open Subtitles | أيضاً هم سيرافقونكم ، الجراحة إلى تدخلون فحين |
Ödevinizi iyi çalışmışsınız tamam ama içeri girdiğinizde planlamadığınız bir şey olacak. | Open Subtitles | لقد عملتم بجهد لكن عندما تدخلون سيحدث شيئ لم تخططوا له |
Tamam, içeri girdiğinizde, yerde ki sarı pençe izlerini takip ederseniz, yolu bulursunuz. | Open Subtitles | حسنا ,بينما تدخلون فقط اتبعو نقاط المخلب الصفراء لتدلك على العبور. |
Laboratuvara geliyorsunuz ve size tam önünüzde oturan uzman heyete zayıf yönleriniz hakkında 5 dakikalık doğaçlama bir konuşma yapmanızı istiyorlar. Baskı altında olduğunuzdan emin olmak için de ışıklar çok parlak ve dibinizde bir kamera var. Adeta burası gibi. (Kahkahalar) | TED | تخيلوا أنكم تدخلون المختبر، وأنهم أخبروكم بأنه عليكم تقديم عرض من 5 دقائق عن نقاط ضعفكم أمام لجنة من خبراء التقييم جالسة أمامكم، وللتأكد من جعلكم تشعرون بالضغط، هناك إنارة ساطعة وآلة تصوير مركزة عليكم، أو شيء من هذا القبيل. |
Evime geliyorsunuz, Kâse'ye olan tutkumla oynuyorsunuz. | Open Subtitles | تدخلون إلى منزلى وتستغلون ولعى الشديد بـ (الكأس المقدسه) |
Birazdan giderler, içeri nasıl gideceğinizi biliyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا, سيغادر في وقت قصير والان انتم تعرفون كيف تدخلون |
Bu binaya girerken, kimseyle konuşmayacaksınız. | Open Subtitles | عندما تدخلون هذا المبنى لن تتحدث الى اي شخص |
Siz kapıdan girerken kaydınızı kontrol ettim. | Open Subtitles | تحققت من وثيقة التسجيل عندما كنتم تدخلون من الباب |
Yâni, önünden geçtiğiniz ya da içine girdiğiniz her odada olabilirler. | Open Subtitles | أعني، أنهم قد يكونون في أي غرفة تمرون بجوارها أو تدخلون إليها |
Ülke içerisine girdiğiniz zaman 'onları' alacaksınız. | Open Subtitles | لذلك ستحصلوا عليهم عندما تدخلون للدولة |
Selam kızlar, Geldiğinizi duymadım. | Open Subtitles | اهلا يافتيات لم اسمعكم وانتم تدخلون |
Ve bir şey diyeceğim, Geldiğinizi görürsem onu öldürürüm! | Open Subtitles | وإذا رايتكم تدخلون سوف أقتلها |