Nedenini bilmek güç ama iğnesini zaten yapmış olduğunu fark etmemiş olabilir. | Open Subtitles | من الصعب أن تعرف السبب، لكن ربما لم تدرك أنها أخذت الجرعة فعلاً |
Ama sonradan dünyanın en iyi insanı olduğunu... fark edersin. | Open Subtitles | لكن في النهاية تدرك أنها أفضل شخص في العالم |
Psikolojik olarak zor durumda olduğunu fark ettin ve... Dahice, değil mi? | Open Subtitles | ..تدرك أنها تضررت نفسياً - عبقرية أليس كذلك؟ |
Çılgıncaydı. Odanın bir ucuna uçmasının çılgınca olduğunu fark etmişsin. | Open Subtitles | هل تدرك أنها إذا طارت من غرفة الى غرفة |
Donmuş olduğunu fark etmedi. | Open Subtitles | لم تدرك أنها مثلجة |
Donmuş olduğunu fark etmedi. | Open Subtitles | لم تدرك أنها مثلجة |
Asıl problemin, o olduğunu fark etmeden önce, Jenny'nin daha kaç soruna yol açması gerek? | Open Subtitles | قبل أن تدرك أنها المشكلة؟ |