Onun gerçekten en iyi dostu olsaydın, gitmesine izin verirdin. | Open Subtitles | إذا كنت حقا صديقتها المفضلة من المحتمل أن تدعيها تذهب |
Eğer onu seviyorsan... gitmesine izin vermek muhtemelen onun için yapabileceğin en iyi şey. | Open Subtitles | من المحتمل أن أفضل شئ يمكنكِ فعله , من أجلها لأنكِ تحبينها هو أن تدعيها تذهب |
Tamam, şimdi ben yukarı kata çıkıyorum sen de aşağı kata iniyorsun eğer onun görürsen sakın gitmesine izin verme. ...eğer onun görürsen sakın gitmesine izin verme. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأذهب للأسفل وأنت إذهبى للأعلى لو وجدتيها لا تدعيها تذهب الى أى مكان |
gitmesine izin veremezsin, kalmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تدعيها تذهب ولا ان تتركينها تبقى معك |
Paris'e gitmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | يتوجب عليك أن تدعيها تذهب إلى باريس |
Kadının tuvalete gitmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | و لا تدعيها تذهب للحمام |
Ama gitmesine izin vermelisiniz. | Open Subtitles | .لكن عليكِ بأن تدعيها تذهب |
- Sara, gitmesine izin verme. | Open Subtitles | . سارا " , لا تدعيها تذهب " |
gitmesine izin verme! | Open Subtitles | لا تدعيها تذهب |
Notchka, gitmesine izin verme. | Open Subtitles | (نوشكا)، لا تدعيها تذهب |