Fakat gitmeden önce bana şunu dedi, "Eğer bu iş için harika birini bulursan mükemmel demek istiyorum gitmesine izin verme." | Open Subtitles | لكن قبل أن تغادر قالت لي إذا وجدت شخص رائع لهذه الوظيفة أقصد مثالي لا تدعيه يذهب |
Hazır olduğu zaman gitmesine izin vereceksin. | Open Subtitles | عندما يكون مستعداً يجب عليك أن تدعيه يذهب |
gitmesine izin vermeyin. Kostümlerini getirin. | Open Subtitles | . لا تدعيه يذهب ، سأتصل بالأزياء |
Yıkayıncaya kadar partiye gitmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | -لن تدعيه يذهب للحفلة حتى يغسلها |
gitmesine izin vermelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تدعيه يذهب |
"Zamanı geldi ve sen gitmesine izin vermiyorsun." | Open Subtitles | "هذا وقته وأنت لا تدعيه يذهب" |
gitmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تدعيه يذهب |
gitmesine izin vermekten. | Open Subtitles | أن تدعيه يذهب |