6 kristalin gücüyle beraber sizin topluluğunuz onları sonsuza dek yok edebilir. | Open Subtitles | دائرتكم معاً معَ قوة البلورات الست يمكنها أن تدمرهم مرةً وإلى الأبد |
Onları, sana verdikleri silahla yok edeceksin. | Open Subtitles | استعمل الاسلحة التي اعطوها اليك لكي تدمرهم |
Sen bilinçsizce rakibinin içeriğindeki metalleri algılayabiliyorsun, ve tekniğini onları yok etmek üzere ayarlıyorsun. | Open Subtitles | لقد قمت لا إراديا بمعرفة المعادن التي يستخدمها خصمك, و لقد قمت بتعديل تقنياتك لكي تدمرهم |
Onların Les'in makinesi bulup... yok etmelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجعلهم يكتشفون أمر ألة لس, وجعلهم يدمرونها قبل أن تدمرهم. |
Askerlerden nefret eden ve yok etmek isteyen sensin. | Open Subtitles | انت تكره الجنود وتريد ان تدمرهم |
Bu uzaylılar var, sen bayılırsın onları bombalamaya bağırsakları falan çok iğrenç ama şiddet yok. | Open Subtitles | هناك فضائين وأنت تدمرهم وتخرج أمعائهم |
İnsanları özgürleştiremiyor, yok ediyormuşsun. | Open Subtitles | وأنت لم تكن تحرر الناس كنت فحسب تدمرهم |
İnsanların hayatlarına sızıyorsun ve onları nihayetinde yok ediyorsun. | Open Subtitles | تتغلغل إلى حياة الناس حتى تدمرهم |
Güç onları ayrıca yok eder. | Open Subtitles | أنها أيضاً تدمرهم |
Canını yaktın ama onu hâlâ yok edemedin. | Open Subtitles | انت جرحتهم ولكن لم تدمرهم |
Zetrov babanı yok etti. Sergei'yi de yok etti. Sonunda onları da yok eder. | Open Subtitles | (زيتروف) دمرت أبيكِ،و (سيرجي) سوف تدمرهم أيضاً، لا تدعيها تدمركِ. |
Onları yok etmek için virüsü sistemlerine salıyoruz. | Open Subtitles | وننشر فيروسات تدمرهم |
Durduruyor da olabilir. yok ediyor... | Open Subtitles | أو توقفهم أو تدمرهم |
Onları yok ediyor. | Open Subtitles | و هى تدمرهم |
Onları esir tutuyor, fiziksel açıdan yok ediyor. | Open Subtitles | تدمرهم جسديا |