ويكيبيديا

    "ترافقني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eşlik
        
    • gelmiyorsun
        
    • gelmek
        
    • yanımda
        
    • gelmeni
        
    • gelmenizi
        
    • gelir
        
    • gelmen
        
    • gelmene
        
    bana eşlik etmek için, küçük bir kızı öldürebileceğin anlamına gelmiyor Open Subtitles من أجل أن ترافقني أنت لم تعفو حتى عن طفلة صغيرة
    Yani yiyecekler, içecekler. Bana eşlik edebilirsin. Open Subtitles أعني , أن تحظى بدعوات لتناول الطعام يمكنني أن أجعلك ترافقني
    Yönergeler, B.M'de bana eşlik edebileceğini gösteriyor. Open Subtitles جداول السجل ستظهر أنك ترافقني إلى الأمم المتحدة
    Senin ihtiyacın yok, çünkü benimle gelmiyorsun. Open Subtitles لا تحتاج واحداً لأنّك لن ترافقني
    İtfaiye'ye gelmek istermisin? Open Subtitles أتريد أن ترافقني إلى محطة الإطفاء؟
    Sen de yanımda olursan bu emelinden vazgeçer. Open Subtitles وأريدك أن ترافقني حتى يشعر بأن الأمر ليس سهلًا.
    Haber kaynağımla buluşmaya gidiyorum. Senin de gelmeni çok isterim. Open Subtitles لديّ مخبر هناك يجب أن أقابله، وأودّك أن ترافقني
    - Benimle yerel karakola kadar gelmenizi istiyorum, beyefendi. Open Subtitles -أريدك أن ترافقني لمركز الشرطة المحلي -ماذا؟
    Beyaz Dağlar'a giderken senin de bana eşlik etmeni istiyorum. Open Subtitles أريدكَ أن ترافقني في دورية إلى الجبال البيضاء
    Senin kanın da kurt adam ısırığını tedavi edebilecek tek şey olduğundan senden bana eşlik etmeni istiyorum. Open Subtitles وطالما دماءك هي الترياق الوحيد لعضّة المذؤوب، فأودّك أن ترافقني
    Ben yemek için bir şeyler alacağım; İstersen bana eşlik edebilirsin Open Subtitles انا ذاهب لآكل بعض الطعام بإمكانك أن ترافقني لو أردت
    Bana eşlik edecek yalnız kendi düşüncelerimle hapsolmuştum. TED كنت محاصراً فقط مع أفكاري ترافقني.
    Arzu ederseniz size eşlik edeyim. Open Subtitles إذا كان كل من يريد أن ترافقني.
    Bir yıldır evden işe bana eşlik ediyorsun. Open Subtitles .أنت ترافقني للبيت يومياً لمدة عام
    Üzgünüm, bana işi bitirirken eşlik edeceksin. Open Subtitles آسف , يجب أن ترافقني لكي أنهيه
    Benimle gelmiyorsun sen. Open Subtitles أنت لن ترافقني لم أقل أني سأرافقكِ
    Eğer boş vaktin varsa neden Hawaii'deki çekimime gelmiyorsun? Open Subtitles إن لديك وقت فراغ، ما رأيك أن ترافقني إلى (هواي)؟
    Benimle mi gelmek istersin yoksa ben arabayı buraya getirirken burada mı beklemek istersin? Open Subtitles هل تريد أن ترافقني ام أذهب لكي أجلبها؟
    Belki sen de benimle birlikte gelmek istersin. Open Subtitles كنت آمل أن ترافقني
    Zaten gün boyu yanımda olmanızdan memnun değildim ama dün gece yanımda olmanıza izin veremezdim. Open Subtitles كنت غير مرتاح بمرافقتكِ معي في الأجتماعات طوال اليوم، لكن كان من المستحيل أن أدعك ترافقني ليلة أمس.
    Hayır, benimle gelmeni istiyorum. Open Subtitles لا , أريدك أن ترافقني
    Peki beyefendi sizden benimle gelmenizi isteyeceğim. Open Subtitles نعم سيدي, سأطلب منك أن ترافقني
    Porter, ...ceketimi arabada unuttum. Benimle gelir misin? Open Subtitles "بورتر" لقد تركت سترتي في السيّارة هلاّ ترافقني للخارج؟
    Benimle beraber Dış İşleri Bakanı'nı ikna etmeye gelmen lazım. Open Subtitles ‫أريد منك أن ترافقني إلى السفارة ‫وتقنع وزير الدفاع ‫بأننا قريبون من إيجاد علاج
    Lucas, her kontrole benimle birlikte gelmene gerek yok. Open Subtitles لوكاس, ليس عليك ان ترافقني في كل فحص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد