Şu anda gördüğüm zayıf... ..küçük hayvanlara zarar vererek büyümüş biçare bir adam. | Open Subtitles | انا فقط ارى رجل ضعيف ، وبائس مثلك الذي بالتاكيد تربى على تعذيب الحيوانات الصغيرة |
Biliyorsun, ailemiz yetiştirme tankında büyümüş gençleri evlat edinmeye bayılıyor. | Open Subtitles | لا الا اذا كنت تعرفين عائلة تريد أن تتبنى مراهقا تربى في حاضنة اصطناعية |
Babam ise bir İngiliz kolonisi olan Gold Coast'da doğup Gana'da büyüdü ve son 30 yıldır da Suudi Arabistan Krallığı'nda yaşıyor. | TED | أبي ولد في الساحل الذهبي، وهي مستعمرة بريطانية، تربى في غانا، وعاش لأكثر من30 سنة في المملكة العربية السعودية. |
Athena'nın babası West Bank'te büyüdü ve annesiyle karşılaştığı Şikago'ya taşındı. | TED | والد أثنيا تربى في الضفة الغربية وانتقل إلى شيكاغو، حيث التقى بوالدتها. |
İnternetle büyüyen bir nesildenim. | TED | أنا من الجيل الذي تربى في عصر الانترنت. |
Bu sadece şunu kabullenmek demek; benden çok farklı düşünmek üzere yetiştirilmiş biri de insan. | TED | هذا معناه أنني سأعبر عن شكري له وللثقافة التي تربى بها والتي جعلته يفكر بطريقة مختلفة جدا عني |
Ve aslında beyin, içinde büyüdüğü ses çevresinin eline kalmıştır. | TED | و يكون العقل تحت رحمة البيئة التي تربى فيها. |
Çünkü Michigan'da yetişmiş ve bunu düşündüğümde birinin senden çeyrek yüzyıl daha tecrübeli olması ilginç bir şey. | Open Subtitles | لانه تربى في ميشيغان وانا فقط اظن ان هذا حقاً مشوق لتعرف شخصاً اكبر منك بربع قرن |
Crewes başka aileler tarafından büyütülmüş, öz ailesini tanımıyor bile. | Open Subtitles | لقد تربى كروز في بيوت الرعاية انه لا يعرف ابويه حتى |
Buralarda büyümüş ama geri dönmek konusunda çok çekinir. | Open Subtitles | لقد تربى هنا، ولكن لديه بعض النفور الغريب من العودة إلى هنا. |
Bakersfield'ın hemen dışındaki Bishopville'de bir sığır çiftliği ve mezbahada büyümüş, hala da orada. | Open Subtitles | هو تربى وعاش في مزرعة مواشي ومسلخ في بيشبفيل خارج بيكرسفيلد |
Alman soyundan gelme, İngiltere'de büyümüş aile adamı, ama en iyi uyuşturucu kaçakçısı ve katil değil. | Open Subtitles | انه رجل اعمال, تربى في انجلترا وولد في ألمانيا رجلٌ ذو عائلة, محب للخير, مهرب مخدرات, وقاتل |
Anne ve babası olmadan büyümüş bir erkek çocuğundan bahsedelim. | Open Subtitles | دعنا نتحدث عن فتى تربى بدون آباء |
Çocuk bıçaklar hakkında bir şeyler öğrenebileceği bir yerde büyüdü. | Open Subtitles | الولد تربى في منقطة يعرفون كيف يستخدمون السكاكين |
Sean da aynı evde büyüdü o yüzden bunu kullanamayız. | Open Subtitles | ,شون تربى في نفس المنزل إذا لا نستطيع أن نتماشى مع هذا |
Tatlım, kardeşinin boyu 1.95 ve o pislik yiyerek büyüdü. | Open Subtitles | عزيزي أخوك بطول 6.5 أقدام وقد تربى يأكل القذاره |
Şunu anlamanız lazım babasının, beyaz aslan hakkındaki hikâyeleriyle büyüyen genç adam için bu kutsal bir yaratıktı, ve ona dokunmaya cüret edemezdi. | Open Subtitles | عليك ان تفهم بالنسبة لشاب تربى على قصص والده |
Virginia Sahili'nde büyüyen o çocuğu rasgele bir yere mi atacağız yani? | Open Subtitles | إذاً, ذلك الفتى الذي تربى في شواطئ فرجينيا سنرميه فقط في أي مكان؟ في أحد تلك الأماكن؟ |
Küçükken Apaçiler tarafından kaçırılmış, tıpkı kendileri gibi... kızıl bir şeytan olarak yetiştirilmiş bir adam için. | Open Subtitles | رجل اختطفه الأباتشي و هو طفل و تربى وسط الشياطين الحمر ليصبح شيطاناً أحمر |
Babam senelerdir bunama ile mücadele ediyor, birden sizi eski mahallesinde birlikte büyüdüğü iki zorba çocuk sandı. | Open Subtitles | يعاني أبي من مرض الشيخوخة منذ سنوات وفجأة، ظن أنكم الإثنين المتنمرين من الحي الذي تربى فيه |
Suriye'de yetişmiş, gerçek bir psikopat. | Open Subtitles | كذلك هو تربى في سوريا إنه مريض نفسي |
Yarım milyon insan şu anda kumandalara uzandı. İlginç bir şeyler söyle Sam. Yalnız bir anne tarafından büyütülmüş bir doktorsun sen. | Open Subtitles | نصف مليون شخص للتو وصلوا لأجهزة التحكم عن بعد اعطني شيئاً للعمل عليه سام أنت طبيب تربى على يد أم عازبة |
Pardon, uh, Tristan Fullerton Nicetown'un sokaklarında yetişti, belki de orası, suç oranının yüksek olmasından dolayı | Open Subtitles | عذراً, "تريستان فولتين" قد تربى "في شوارع "نايستاون والتي والذي لا يمكن القول بأنها مدينة مريحة بناءً على |
Destekleyici ve ilgili ebeveynlerce büyütüldü. | TED | تربى تحت رعاية والديه وعنايتهم. |
Bir imparatorun oğlu olarak ve doğumundan beri babasının yerine geçmek üzere yetiştirilen biri olarak bu rolü alacağını bilen Commodus'un egosunun bir sınırı olamayacağını düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | اثناء تربيته كابن لامبراطور و بصفته شخا تربى منذ مولده ليخلف اباه لنا أن نتخيل أن خيلاء كومودوس لك تكن تحدها حدود |
Bu pezevengin büyüttüğü bir velet komünist değildir de nedir? | Open Subtitles | إذا تربى طفل من قِبل نذل شيوعي ويكون ليس شيوعي، إذن فماذا هو؟ |
-3 generasyon bir evde umutsuzluk içinde büyütülmüştü, | Open Subtitles | تربى في بيت فيه ثلاثة اجيال من الميئوس منهم |