Annen sana bu ayakkabilari aldi, hiç begenmedin ama hala giyiyorsun. | Open Subtitles | ,والدتك اشترت لك هذا الحذاء لقد كرهتيه و مازلت ترتدينه |
Aman Tanrım, Vicky. Ne giyiyorsun öyle? Beline bir havlu sar. | Open Subtitles | اوه ,ياإلهي ,فيكي ماالذي ترتدينه ,ضعي منشفة حولك |
Geçen akşam giydiğin o hoş elbise nerede? | Open Subtitles | الآن أين هذا الشيء الصغير الجميل الذي كنت ترتدينه في الليلة الأخرى؟ |
Bunlar dün giydiğin ayakkabılar değil mi? | Open Subtitles | أهذا نفس الحذاء الذي كنت ترتدينه بالأمس؟ |
Yeğenim bugün ne giydiğini sordu Ne kadar tatlı. | Open Subtitles | سألني ابن أختي ما الذي ترتدينه اليوم كم هذا لطيف؟ |
Çünkü mezarlıktayken Üzerinde bu yoktu, Emily. | Open Subtitles | لانك لم تكوني ترتدينه في المقبره يا ايملي |
Fakat dün geceki kıyafetlerini giyiyorsun. | Open Subtitles | لكنك ترتدين نفس الزي الذي كنت ترتدينه ليلة أمس. |
Ve ve ve ikincisi kaza ile karımın gelinliğini bağışladım ve onu giyiyorsun... | Open Subtitles | و عن طريق الخطأ تبرعت بفستان زفاف زوجتي وانت ترتدينه |
Marie, kaç numara giyiyorsun? | Open Subtitles | ماري , ما القياس الذي ترتدينه ؟ |
Böyle özel bir günde bunları mı giyiyorsun? | Open Subtitles | هل هذا ما ترتدينه في يومك المميز؟ |
giydiğin o çirkin pançoyu. | Open Subtitles | و أتذكر ذلك المعطف الردئ الذى كنت ترتدينه |
Ne giydiğin önemli değil elbise üstünden gerçek kadını görebilir. | Open Subtitles | لايهم الشيئ الذي ترتدينه هو يستطيع ان يرى مايوجد داخل المرأة |
Bu arada bu sabah giydiğin o şey neydi? | Open Subtitles | ولكن هذا الشئ ااذى كنت ترتدينه فى الصباح ؟ ما هو ؟ |
Julie, sen şu an giydiğini giyebilirsin. | Open Subtitles | ارتداء ملابس مكشوفه جولي يمكنك ارتداء ما ترتدينه الآن |
Meraktan soruyorum. Şu an Üzerinde ne var? | Open Subtitles | بدافع الفضول، ما الذي ترتدينه الآن؟ |
Yakışıksız! Yardım derneğine bir kıyafet bağışlamışım partiye gitmişim ve sen onu giyinip gelmişsin gibi birşey. | Open Subtitles | ،و كأنني تبرعت بفستان إلى جمعيةٍ خيريه ثم ذهبت إلى حفله، و أجدكِ ترتدينه |
O taktığın lanet yüzüğü ben aldım! | Open Subtitles | لقد ابتعت لكِ الخاتم اللعين ! الذي ترتدينه |
Evet, iş sonrası kıyafetini giymişsin. | Open Subtitles | أجـل هـذا اللبـاس الذي ترتدينه لبـاس نهـاية العمـل |
Holly şu Üzerindeki bluz çok güzelmiş. | Open Subtitles | هولي , ذلك القميص الذي ترتدينه رائع الجمال حقاً ؟ |
Neden böyle giyindin? | Open Subtitles | . ما الذي ترتدينه ؟ |
Piper, Üstündeki, mükemmel. Çok güzelsin. | Open Subtitles | بايبر، إنَّ ما ترتدينه رائع، وأنتِ جميلةٌ به |
Ne giyeceksin? | Open Subtitles | هل لديك ما ترتدينه ؟ |
İlk kadın Dışişleri Bakanı olduğunuzda sürekli ne giydiğiniz nasıl göründüğünüz hakkında sürekli konuşulduğunu hatırlıyorum -- bu birçok kadının başına geliyor, özellikle de konumlarında ilk olan kadınlara. | TED | اذكر عندما كنت اول أنثى تتلقد منصب وزيرة الخارجية وكان هناك الكثير من الكلام حول ما كنت ترتدينه وكيف كنت تبدين وهذا الشيء الذي يحدث للكثير من النساء وخاصة ان كن في مناصب قيادية |
Niye boynuna takıyorsun? | Open Subtitles | لماذا ترتدينه حول رقبتك؟ |
Eminim giydiğin o mavi elbiseyle anlaşmayı bağlarsın diye düşünmüştür. | Open Subtitles | وأثق أنه يؤمن بقدرتك على حسم الصفقة في فستانك الأزرق الذي ترتدينه |
O Üstündeki nedir? Ne giydin öyle? Vince! | Open Subtitles | - ما هذا الذي ترتدينه ؟ |