sınır dışı edilmek istemiyorsan, 48 saat içinde bir şeyler öğren. | Open Subtitles | أمامك 48 ساعة كي تخبرني بشيئ مفيد قبل أن يتم ترحيلك. |
Bu gerçeği ifadenizde söyleyin, onlardan ne duyduğunuzu anlatın, ...ve sınır dışı edilmeyin. | Open Subtitles | أنت شاهداًً على هذه الحقيقة وعلى ما سمعتهم يقولونه وبذلك لن يتم ترحيلك. |
Bu yüzden bebek hakkında sana söyledi bu yüzden sizi sınır dışı etmeye çalıştı geldiğinize göre de, bu yüzden bebeği koz olarak tutmak istiyor. | Open Subtitles | لهذا كذب عليك بشأن الطفل لماذا حاول ترحيلك والآن أنت هنا لماذا يريد ذلك الصغير كنفوذ ابتزاز |
Ya bu cinayeti itiraf eder, burada kalırsın ya da seni Lahey'e sınırdışı eder, insanlığa karşı işlenmiş 17 suçtan hüküm giymiş biri olarak orada kendini kurtarmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | إما أن تعترف بالجريمة، وانت تعمل معنا او نعمل على ترحيلك الى لاهاي وهناك عليك ان تواجه 17 تهمه |
Bu sebeple kararım, toplum olarak hakkınızda her ne kadar olumlu bir söylem olsa da... sizi sınırdışı etmek yönünde. | Open Subtitles | وعلى ذلك فإنني توصلت على استنتاج والتي على الرغم من دعم المجتمع الواضح هنا سأطلب ترحيلك |
Derhal Arnavutluk'a iade edileceksin. | Open Subtitles | سيتم ترحيلك مباشرة إلى "ألبانيا" |
Kaçak göçmen olarak derhal ülkeden sınır dışı edileceksiniz. | Open Subtitles | سيتم ترحيلك من الدولة على الفور كأجنبي غير شرعي |
Seni 18 ay burada tutup ardından Amerika Birleşik Devleti'ne sınır dışı edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا احتجازك لـ18 شهرا ثم ترحيلك عودة إلى الولايات المتحدة |
Hükümet sizi bazı eylemlerinizden dolayı sınır dışı etmek üzere. | Open Subtitles | الحكومه تنوى ترحيلك بسبب نشاطات معينه |
Bay Rumba bir sebepten başınız belaya girerse ya da her ne olursa sınır dışı edilirsiniz. | Open Subtitles | لا تقوم بأية مشكلة, حتى لا يتم ترحيلك |
Carmelina, sınır dışı edilmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | كارملينا هل تريدين ان يتم ترحيلك ؟ |
sınır dışı edilmeni sağlayacağım. | Open Subtitles | سأعمل على ترحيلك. |
sınır dışı işlemlerin yarın yapılacak. | Open Subtitles | جلسة سماع ترحيلك ستكون غداً. |
Seni sınır dışı edeceğim! | Open Subtitles | سوف أتاكد من ترحيلك |
sınır dışı edilebilirdin, Rodrigo. | Open Subtitles | كان بالإمكان ترحيلك ، رودريغو |
İki hafta içinde Göçmenlik Bürosu'na başvurur ya da sınırdışı edilirsiniz. | Open Subtitles | يجبانتسجلنفسكبإدارةالهجرةفىخلال إسبوعين ... وإلا سيتم ترحيلك ... |
Çünkü sınırdışı edilmekten korkuyordun. | Open Subtitles | من خوفك أن يتم ترحيلك |
sınırdışı edildiğin zaman, şapşal. | Open Subtitles | عندما يتم ترحيلك أيها السخيف |
Cöp atmaktan sinir disi mi edileceksin? | Open Subtitles | أقصد إذا كنت قلقا من ترحيلك |