- Fikri veren bendim. Ben de hamileyim, yani eğer gitmek istemiyorsan bana şimdi söyle ki... | Open Subtitles | وأنا حامل لذا لو لم ترد الذهاب |
Louisville'e kadar gitmek istemiyorsan, İnternetten ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | انظر، إذا لم ترد الذهاب إلى لوفيل -متأكد من أنّه يمكنك أن تطلبها عبر الإنترنت |
Eğer gitmek istemiyorsan, eğer bunu yapmak istemiyorsan sorun değil. | Open Subtitles | -لا بأس إن لم ترد الذهاب وفعلهذا |
Hayatım, Fransa'ya bile gitmek istemedin. | Open Subtitles | عزيزي، أنت لم ترد الذهاب إلى فرنسا |
Ray, bu yüzden yeniden toplanmanıza gelmek istedim çünkü hiçbir yere gitmek istemiyorsun. | Open Subtitles | راي لهذا السبب أردت الذهاب لحفلة لم الشمل لأنك لم ترد الذهاب لأي مكان أبدا |
Eğer gitmek istemiyorsan, eğer bunu yapmak istemiyorsan sorun değil. | Open Subtitles | -لا بأس إن لم ترد الذهاب وفعلهذا |
- Ne dedin? - Eğer gitmek istemiyorsan, söyle ki konuşup, halledelim. - Hayır, hayır o kısım değil. | Open Subtitles | إن لم ترد الذهاب ... |
-Çok yazık. -Cenazeye gitmek istemedin mi? | Open Subtitles | يا للأسف عليه - ألم ترد الذهاب إلى الجنازة ؟ |
Ya madem partiye gitmek istemiyorsun, gitme o zaman. Kocaman adam oldun. Öyle davran. | Open Subtitles | إنظر ، إذا لم ترد الذهاب للحفلة لا تذهب فقط أنت رجل ناضج ، تصرف مثل رجل ناضج |