Kusursuz yuvarlaklıktaki omuzlarını sıkıyorum oradan köprücük kemiğine çıkıyorum biliyorsun inanılmaz derecede çekicisin. | Open Subtitles | أنا اعصر كتفيك بشكل رائع متوجه الى ساقيك و ترقوتك إذن انتِ تعرفين انكِ جذابة بشكل لا يصدق |
Bir çocuğun üç tekerlekli bisikletine binmeye çalışırken, köprücük kemiğini kırdın. | Open Subtitles | كسرت عظم ترقوتك وأنت تحاول قيادة عجلة أطفال كبيرة |
Bir çocuğun üç tekerlekli bisikletine binmeye çalışırken, köprücük kemiğini kırdın. | Open Subtitles | كسرت عظم ترقوتك وأنت تحاول قيادة عجلة أطفال كبيرة |
Bu, oldukça sıra dışı bir kolye ve köprücük kemiğinizi iyice ortaya çıkartmış. | Open Subtitles | هـذه قـلادة إستثنائيـة إنّها تبرز عظم ترقوتك بشكل جيّـد |
Bu, oldukça sıra dışı bir kolye ve köprücük kemiğinizi iyice ortaya çıkartmış. | Open Subtitles | هـذه قلادة إستثنائيـة إنّها تبرز عظم ترقوتك بشكل جيـّد |
Zannedersem az önce köprücük kemiğini kırdın. Muhtemelen birkaç da bel ve toraks vertebraları gitmiştir. | Open Subtitles | أتصوّر أنّك كسرت ترقوتك توًّا، ربّما بعض من فقرات القطنيّة والرقبة. |
köprücük kemiğin kırılmış; ama unufak olmamış. | Open Subtitles | عظم ترقوتك مكسور لكنه لم يتحطم |
Kurşun, köprücük kemiğini yarmışa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أن الرصاصة قد كسرت ترقوتك |
Kurşun köprücük kemiğine çarpıp bölünmüş. | Open Subtitles | شظايا الرصاصة تكسرت داخل ترقوتك |
köprücük kemiğinizi kontrol etmeden önce size bir şey sormak istiyorum: | Open Subtitles | سيّد (كوين)،قبل أن أفحص عظم ترقوتك دعني أسألك شيئاً |
Tam orada! köprücük kemiğinin hemen altında. | Open Subtitles | هناك، تحت عظم ترقوتك |
köprücük kemiğini nasıl kırdın? | Open Subtitles | كيف نجحت في كسر ترقوتك ؟ |