Annem iki yıl önce öldüğünde bana bıraktığı tek şey. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي تركته لي أمي بعدما توفيت قبل سنتين |
- bana bıraktığı yüzükten mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعنين ذلك الخاتم الذي تركته لي |
Bana bıraktığın o lanet kaseti kim bilir kaç defa izlemişimdir. | Open Subtitles | لا أعرف كم مرة شاهدت ذلك الشريط الذي تركته لي |
Şu Bana bıraktığın hoş sesli mesaj da neydi öyle? | Open Subtitles | البريد الصوتي الذي تركته لي كان جميلاً؟ |
Niye, neden bana bıraktı ki? | Open Subtitles | لماذا تركته لي ؟ |
Ama iki türlü de, evi bana bıraktı. | Open Subtitles | لكن على أية حال لقد تركته لي |
Galiba, annem benim için bırakmış. | Open Subtitles | أعتقد ربما أمي تركته لي. |
bana bıraktığı miras buydu. | Open Subtitles | كان هذه تركته لي. |
bana bıraktığı miras buydu. | Open Subtitles | كان هذه تركته لي. |
bana bıraktığı albümlerden birinin... en çok sevdiklerinden birinin içindeydi. | Open Subtitles | من (البوم) تركته لي, احد الالبومات المفضلة لديها |
bana bıraktığı şeyler yalnızca... | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تركته لي |
Ginny teyzenin bana bıraktığı para duruyor hala. | Open Subtitles | لايزال لدينا المال اللذي تركته لي (عمه جيني) |
Bana bıraktığın kılıcı buldum baba. | Open Subtitles | وجدت السيف الذي تركته لي يا أبي |
Ismarlıyorum derken, faturaları ödemem için Bana bıraktığın paradan bahsediyorum ki onu da başka şeyler için harcadım bu yüzden faturalar için paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | وبعبارة "على حسابي"، أعني المال الّذي تركته لي من أجل دفع الفواتير. والّذي أستعمله من أجلِ أغراض أخرى، إذاً، أنا بحاجةٍ للمال من أجل دفع الفواتير. |
- Bana bıraktığın yüzük. | Open Subtitles | -الخاتم، الذي تركته لي . |
Teyzeciğim bunu bana bıraktı. | Open Subtitles | إنه ما تركته لي عمتي |
Annem ölünce bana bıraktı. | Open Subtitles | وقد تركته لي أمي بعد وفاتها. |
Büyükannem bana bıraktı. | Open Subtitles | جدتي تركته لي |
- Lafı uzatıyorsun. - Bu ipucunu benim için bırakmış. | Open Subtitles | -هذا دليل تركته لي |
Bak, Kayla benim için bırakmış. | Open Subtitles | أنظر. (كايلا) تركته لي. |