Fransız Akademisi için her şeyi bıraktım ben. | Open Subtitles | بأن تركت كل شيء للأكاديمية الفرنسية أبله |
Bu hafta sonu sadece gelip seni görebilmek için her şeyi bıraktım. | Open Subtitles | تدرك أنني تركت كل شيء فقط لرؤيتك في نهاية هذا الأسبوع |
Senin yanında olmak için sevdiğim her şeyi bıraktım. | Open Subtitles | تركت كل شيء أحبه كي أكون هنا معك. |
İki işte çalışıyorum ve her şeyi bırakıp sizi hapisten çıkarmak zorundayım. | Open Subtitles | أنـا أعمـل عمليـن و تركت كل شيء كي آتـي لأخرجكمـا مـن السجن ؟ |
Sana hayranım, her şeyi bırakıp, böyle baştan başlamak... | Open Subtitles | اعتقد بانك تركت كل شيء وبداتى من جديد |
Doğduğun günden beri seni gözetim altında tutmak için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | من اليوم الذي ولدت فيه ، وقد تركت كل شيء كي أراقبك |
Bunun için her şeyden vazgeçtim ben. | Open Subtitles | لقد تركت كل شيء لأجل هذا |
Fakat şimdi çetemin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Her şeyi geçmişte bıraktım. | Open Subtitles | لكني تخليت عن العصابة حتى و تركت كل شيء |
Ama ben sahip olduğum her şeyi bıraktım geldim. | Open Subtitles | أنا تركت كل شيء للوراء كل ما أملكة |
her şeyi bıraktım. Hiçbir eşyamı almadım. | Open Subtitles | لقد تركت كل شيء ليس معى اي من متعلقاتى |
Hapisten sonra her şeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد تركت كل شيء بعد خروجي. |
Kalküta'ya gitmek istiyorum dedi tamam dedim, her şeyi bırakıp onunla geldim. | Open Subtitles | "قال "أنا أريد الذهاب إلى "كالكوتا ...قلت حسناً,تركت كل شيء وجئت معه |
Gitmenin ve Her şeyi geçmişte bırakmanın daha doğru olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه أفضل لو تركت كل شيء في الماضي |
Her şeyi geçmişte bıraktığımı sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنني تركت كل شيء وراء ظهري. |