Şimdi sana , eğer Onu burada bırakırsak neler olabileceğini... söylerdim ama ben bir hanımefendiyim... ve o tür bir dil kullanmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح لك الآن ما يمكن أن يحدث إن تركناه هنا لكنني سيدة ولا أستخدم هذه اللغة |
Eğer Onu burada bırakırsak, siz ikiniz mahkemeden mahkemeye gideceksiniz, ve ben buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إذا تركناه هنا فكلاكما سيكون في المحكمة وأنا لن أسمح بذلك |
Hizmetkarlar bölümündeyiz. Onu burada bırakırsak, bir hizmetkar olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | نحن في جناح الخدم، لو تركناه هنا سيعتقدون أنه أحد الخدم |
Onu burada bırakırsak eninde sonunda biri bulur. | Open Subtitles | إذا تركناه هنا سيكتشف أحدهم ذلك |
- Olmaz, Onu burada bırakırsak ölür. | Open Subtitles | لا، لا. إذا تركناه هنا بالخارج، فهو ميت |
Onu burada bırakırsak, açlıktan ölecektir. | Open Subtitles | سيموت جوعاً إذا تركناه هنا. |
- Onu burada bırakırsak öldürecekler. | Open Subtitles | -إن تركناه هنا سيقتلونه . |