Yaşlı bir adam bunu bıraktı. Bir yanlışlık olmalı diye düşündüm. | Open Subtitles | رجل عجوز قد ترك هذه للتو اعتقد انه مخطئ |
O adam bunu bıraktı ve gitti. | Open Subtitles | خذي، ذلك الرجل ترك هذه وغادر مسرعاً. |
Zao kaçtı ama arkasından bunu bıraktı. | Open Subtitles | زاو هرب... . لكنه ترك هذه خلفه. |
Tecrübelerimden öğrendiğim kadarıyla hanımefendi bu işleri kendi haline bırakmak en iyisidir. | Open Subtitles | حسناً، من تجربتي، من الأفضل ترك هذه الأمور تتطوّر طبيعيّاً |
Burada bırakmak istemem. Birisi takılabilir. | Open Subtitles | لا يجب ترك هذه هنا يمكن لأحد أن يتعثر بها |
Şapkanı alan adam bunu bırakmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون الشخص الذي أخذ قبعتك ترك هذه |
Onu götüren kimse, bunu bırakmış. | Open Subtitles | ايا كان من اخذه ، فقد ترك هذه |
Neredeyse unutuyordum. Biri sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | نسيت, شخص ما ترك هذه من أجلك |
- Evet. bunu bıraktı. | Open Subtitles | نعم, قد ترك هذه. |
Bana bunu bıraktı bir uyarı olarak. | Open Subtitles | ... لقد ترك هذه لي كتحــذير |
Gaston bize bunu bıraktı. Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | (غاستون) ترك هذه فقط في حالة الضرورة |
Sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | ترك هذه لك |
Bu dünyadan göçerken ardımda böyle bir yük bırakmak istemem. | Open Subtitles | ولا أريد ترك هذه الأرض وهذا الشيء على عاتقي |
Sırf bu küçük noktayı bırakmak için, çok daha pahalı ve önemli görünen diğer bütün şartlardaki gücünüzden vazgeçmeye devam ediyorsunuz. | Open Subtitles | كنتم تستمرون في التنازل في كثير من البنود و التي كانت أهم و تكلفكم الكثير كل هذا لمحاولة ترك هذه النقطة الصغيرة |
Fikrimi değiştirmemem için bunu sesli mesaj kutunuza bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ترك هذه الرسالة على مجيبك الآلي لكي لا أغير رأيي |
Birisi sana bunu bırakmış. | Open Subtitles | أحدهم ترك هذه لك |
Ama bunu bırakmış. | Open Subtitles | لكنه ترك هذه |