| Seni gerçek geleceği görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن ترى المستقبل الحقيقي |
| Madem geleceği görebiliyorsun birkaç ipucu versen ya? | Open Subtitles | بما أنّك ترى المستقبل فهل مِنْ تلميحات عن الطريقة؟ |
| Yani geleceği görebiliyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | هل تمزح؟ إنك ترى المستقبل إذاً، صحيح؟ |
| geleceği görüyor. Onda saf bir masumiyet var. | Open Subtitles | إنها ترى المستقبل وهي بريئة وصافية |
| geleceği görüyorsun. Dediğini yapacak mıyım? | Open Subtitles | أنت ترى المستقبل فهل سأفعل ذلك؟ |
| - geleceği görebiliyorsun. | Open Subtitles | هل ترى المستقبل ؟ |
| - geleceği görebiliyorsun demek. | Open Subtitles | حتى تستطيع ان ترى المستقبل ؟ |
| Gerçekten de geleceği görüyor demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أنها ترى المستقبل البعيد |
| Birbirimiz için yaratılmışız ve geleceği görüyor. | Open Subtitles | نحن مقدرين لبعض و هي ترى المستقبل |
| Sen geleceği görüyorsun. Onlar sadece geçmişte yaşıyorlar. | Open Subtitles | انت ترى المستقبل , هم يعيشون بالماضي |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 