Bunu her şeyden çok istediğin zaman bile belirsizlik ve acı sarmalına dönüşür ve böylelikle kendi içinden bir parçayı gizlemek durumunda kalırsın. | Open Subtitles | حتى عندما تريده أكثر من أي شيء إنه يتحول إلى هذا اللولب من الحيرة و الألم و كأنك تدفن جزءً من نفسك |
Her şeyden çok istediğin bir şey var. | Open Subtitles | سوف أضيف شيئاً آخر حتى لو كنتَ مفاوض سيء شيئاً تريده أكثر من أي شيئ آخر |
Bu da kaçınılmaz bir şekilde çok istediğin bir şey uğruna istediğin bir şeyden vazgeçmeni gerektirir. | Open Subtitles | وخلاصة الأمر ، تعني بأنه إنه عليك . ترك شيءٍ تريده لأجل شيء تريده أكثر |
Son sekiz yılda bu yolculuk, bu mucizevi vajina yolculuğu, bana şu gerçekten basit şeyi öğretti: mutluluk eylemde mevcuttur, doğruyu söylemekte ve kendi doğrularının ne olduğunu söylemekte, ve en çok istediğin şeyi başkalarına vermekte mevcut. | TED | و انا اشعر في السنوات الثمانية الماضية ان هذه الرحلة ، رحلة المهبل المعجزة هذه علمتني هذا الشيء البسيط بحق ان السعادة توجد في العمل، توجد في اخبار الحقيقة، وماهي حقيقتك و توجد في التخلي عما تريده أكثر. |
En çok istediğin o şey, onsuz yaşayamayacağın! | Open Subtitles | ذلك الشئ الذي تريده أكثر من غيره الذي لا تستطيع العيش بدونه! |
Her şeyden çok istediğin şey ne? | Open Subtitles | ما الذي تريده أكثر من أي شئ ؟ |