"تريد ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• İstediğini
• İstemiyor
• İster
• Bunu istiyor
• İstiyor
• İstediğin bu
• istersen
• Bunu ister
• İstiyorsun
• bunu istiyorsun
• Bunu istediğini
• istemiyorsun
• Sen istemiyor
• istemezsin

Demek istediğim, aylık çekini yatırmayacaksa genellikle bizi arar ve ne yapmamızı istediğini söylerdi.
أعني أنها لو أنه أرادت صرف شيك من وديعتها كانت لتتصل بنا، وتخبرنا أنها تريد ذلك.

Ders alması konusunda ona çok ısrar ettim ama o, bunu istemiyor.
لقد طلبت منها مرة واخرى ان تأخذ دروس في هذا ولكنها لا تريد ذلك

Gitmek ister gibi davranıyor ama gitmiyor.
إنها تريد الذهاب ،إنها تبدو وكأنها تريد ذلك ولكنها لا تُريد

Federal mahkeme Bunu istiyor. İnsanlar Bunu istiyor.
المحاكم الفيدرالية تريد ذلك فذلك ما يريده الجميع

- Kapris diyebilirsin ama kalmak istiyor. - Anlamıyorum.
ـ أطلق عليها نزوة، لكنها تريد ذلك ـ لم أفهم

Bu davranışlar sonun olacak. İstediğin bu mu?
إنها النهاية بالنسبة لك هل تريد ذلك ؟

İstersen, sen de gelebilirsin. Öğleden sonrayı da birlikte geçiririz.
تستطيع أن تأتي اذا تريد ذلك وسنقضي وقت الظهيرة سوياً

Bunu ister mi sanıyorsun?
ستُقتل، أتعتقد أنها تريد ذلك ؟

Bence sırf onu sorgulamış olmak için sorguya çekmek istiyorsun.
أعتقد أنك تريد استجوابه . لمجرد أنك تريد ذلك

-Ama bence bunu istiyorsun.
ولكن أعتقد أنك تريد ذلك

Sadece söyle Bunu istediğini biliyorum, craig!
فقط قل سمكــ أنت تعلم أنك تريد ذلك كريغ!

Adada başına gelenlerden sonra onu neden atmak istediğini anlayabiliyorum.
بعدما حدث لك في الجزيرة افهم لماذا تريد ذلك

Nişan hediyesi olarak istediğini de biliyorum.
وأنا أعلم أنك تريد ذلك كما اشتباك الحالي.

Sen de aynı şeyi istemiyor musun?
يغير حياتي، ويجعلها رائعة. ألا تريد ذلك أيضاً؟

Sadece yardım etmek istediğini biliyorum ama o bunu istemiyor.
أعلم أن كل ما تريد هو مساعدتها ولكنها لا تريد ذلك

Düğünler konusundaki şansını da göz önüne alırsak, arkadaşım bu riski göze almak ister misin?
ويحدد حظك فى الزواج يا عزيزى هل فعلا تريد ذلك

Ama yani, Bunu istiyor. Sanırım. Bebeği için.
لكنني أعني بأنها تريد ذلك لأجل الطفل، حسبما أظن.

Gerçekten istiyor olsaydın... burada, o adamlarla lanetlilerin işkencesini çekiyor olurdun.
إذا كنت تريد ذلك حقاً ستكون هنا تعاني من العذاب أولئك الفتية الملاعين

İstediğin bu değil.
أنت لا تريد ذلك.

Eğer istersen gidebiliriz, bilirsin, sonra da birkaç bira içeriz.
, ربما يمكننا الذهاب لو تريد ذلك ثم نحتسي الجعة

Ne Veronica Bunu ister, ne de ben.
فيرونيكا لا تريد ذلك, ولا أنا

Yeterince teşhir edildik, neden fazlasını istiyorsun ki?
لقد مررنا بما يكفي من الظهور لِمَ تريد ذلك على أية حال؟

Hastasın sen! Ve bunu istiyorsun!
أنت وغد لعين وانت تريد ذلك

Bunu istediğini gözlerinden anlayabiliyorum.
استطيع ان ارى ذلك في عينيك انك تريد ذلك

Ben geri dönmek istemiyorum kardeşim, sen de istemiyorsun.
ولماذا سنريد العودة يا أخي حتى أنت لن تريد ذلك

- Ben çok istiyorum, Sen istemiyor musun?
-اريد ان انجب طفلاً بشدة ، الا تريد ذلك ؟

Kaçak gibi yaşamak istemezsin, değil mi?
أنت لا تريد ذلك أتريد أن تكون فاراً من وجه العدالة؟