Bizde 100 trilyon bakteri bu işlerle uğraşır, küçük moleküller üretirler. | TED | لدينا 100 تريليون من البكتيريا التي تعملُ كل أنواع الأشياء وتنجُ جزيئات قليلة. |
Derler ki resmi müzayedenin sürdüğü on günde onlarca trilyon jenny el değiştirirmiş. | Open Subtitles | يقولون أن أثناء الأيام الـ10 للتقديم الرسميّ للعطاءات فإنّ 10 تريليون من النقود تتبادل. |
17 trilyon dolar açığımız var. Bunu da eklemek istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | والتي لديها 17 تريليون من العجز لن نقوم بزيادة الحمل عليها، هل ستفعلين؟ |
Merkezinde değiliz, trilyonlarca güneşten sadece birinin yörüngesindeyiz. | Open Subtitles | نحن لسنا في وسطها، نحن مجرد ندور حول واحدة من تريليون من الشموس. |
Patladı ve saniyenin trilyonda biri kadar bir sürede bildiğimiz evreni meydana getiren boyutlara ulaştı. | Open Subtitles | لقد انفجر و في غضون تريليون من الثواني ظل يتوسع بسرعة هائلة حتى حتى أصبح الكون الذي نعرفه في يومنا هذا |
Hepsini sıradışı bir hızda kaybediyorduk, rakamsal olarak, iki ila dört trilyon dolar değerinde doğa sermayesi kaybı | TED | نحن نخسره بمعدل استثنائي -- في الحقيقه, بمعدل يتراوح بين اثنين الى اربع تريليون من الدولارات من رأس المال الطبيعي |
Yani eğer yılda üretilen 1,2 trilyon pişmiş tuğlayı biyofabrike tuğla ile değiştirirsek her yıl 800 milyon ton CO2 emisyonu azaltabiliriz. | TED | لذا فإذا استطعنا استبدال 1,2 تريليون من الطوب المحروق الذي يُصنَع كلّ سنة بالطوب المصنّع حيويًّا، فسنستطيع تقليل انبعاث ثنائي أكسيد الكربون بنحو 800 مليون طنّ كلّ سنة. |
Ne ile değiştirirsek yaklaşık aynı miktara mal olacak, bugünkü değeriyle altı trilyon dolar -- ister şu an kulladıklarımız ister yeni nükleer ve temiz kömür, isterseniz az ya da çok merkezi yenilenebilir. | TED | و أياً كان الشيء الذي سوف نستبدله به سوف يكلفنا نفس التكلفة تقريباً حوالي سة تريليون من صافي القيمة الحالية سواء اشترينا المزيد مما لدينا أو طاقة نووية جديدة و ما يسمى بالفحم النظيف .أو مصادر الطاقة المتجددة التي تُعد مركزية على وجه التقريب |
Bu, elbette, ne ölçüde ya da ne açıdan düşünmek istediğinizle alakalıdır, ama bu bir gerçeküstü karmaşıklık organıdır, ve onun üzerinde nasıl çalışacağımızı bile daha yeni anlamaya başlıyoruz, ister korteksteki 100 milyar nöronu, ister tüm bağlantıları ister tüm bağlantıları gerçekleştiren 100 trilyon 100 trilyon sinapsı düşünün. | TED | إن ذلك يعتمد، بالطبع، على ما هو التوازن أو ماهو المجال الذي تريد أن تفكر فيه، لكن هذا هو جهاز التعقيد الخيالي، ونحن في بداية فهمنا عن كيفية دراسته، سواءً فكرتم بـ 100 مليار خلية عصبية توجد في قشرة الدماغ أو الـ 100 تريليون من الوصلات العصبية التي تقوم بجميع الإتصالات. |
Ölümsüz Buda'ya, 36 trilyon maddelik manifestosu için şükürler olsun! | Open Subtitles | يتجسد المجد بـ(بوذا)الخالد في 36 تريليون من التجليات |
Onun bir trilyon kadar Grammy ödülü yok mu? | Open Subtitles | )N.لقد حصلت على تريليون من الجوائز |
trilyonlarca hücre birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | تريليون من الخلايا يعملون مع بعضهم |
Benim bipleyen şapkalı trilyonlarca cine ihtiyacım yoktu. | Open Subtitles | تريليون من الجان في قبعات الوامضة |
Maalesef bu gerçek yaşam zaman tünelleri, bir santimetrenin bir milyarda, bir trilyonda biri kadardır. | Open Subtitles | للاسف هذه الانفاق الزمنية الحقيقية هي مجرد واحد من مليار تريليون تريليون من السنتيمتر الواحد |
Evrenin boyutu saniyenin trilyonda birinin trilyonda birinin trilyonda biri yaşındayken bu kadardı. | Open Subtitles | لا يزيد حجمه عن هذا هذا هو حجم الكون حينما كان عمره تريليون من تريليون |