ويكيبيديا

    "تزحف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürünerek
        
    • sürünen
        
    • sürünüyor
        
    • sürünüp
        
    • sürünürken
        
    • sürünüyorsun
        
    • yavaşça
        
    • sürünmek
        
    • ilerleyişini
        
    • dolanan
        
    • gezinen
        
    • emeklemeye
        
    • ürpertiyor
        
    • sürüngenler
        
    • emekliyorsun
        
    O adama sürünerek gidip yardımını istemek senin için yalnızca küçük düşürücü değil! Open Subtitles ليس فقط الأمر مهين لك أن تزحف إلى ذلك الرجل وتطلب منه المساعدة
    Bu deltada, balıklarla dolu suyun içine dışına sürünen timsahlar ve üzerlerinde yılanlar sallanan ve türlü kuş bulunan selviler vardır. TED ويوجد في الدلتا تماسيح تزحف تدخل وتخرج من أنهار ملئت بالأسماك وأشجار سرو مليئة بالأسماك طيور من جميع الأشكال
    Ve seni çok yakından izleyeceğim beş ya da altı gün içinde bokunun içinde sürünüyor yazılı bir şekilde 1920'den beri Almanlar için çalıştığını 1923'den beri de Japonlar için çalıştığını bir terörist olduğunu ve Stalin'i öldürmeyi istediğini itiraf edeceksin! Open Subtitles .أنا شغوف لأرى وجهك .في غذون 5 أيام .عندما أراك تزحف في فضلاتك
    Takımlara ayrılırsın, kıyafetini giyersin etrafta sürünüp birbirini öldürmeye çalışırsın. Open Subtitles تنقسم إلى فريقين , و ترتدي زياً معيّناً و تزحف في الأرجاء محاولاً قتل بعضكم البعض
    Göbeğinin üzerinde sürünürken, ergenler de kafanın üzerinden kuru sıkıyla sıkıyor işte. Open Subtitles أخيرا تزحف على بطنك مع بعض المراهقين يطلقون الرصاص الفارغ فوق رأسك
    Böcek gibi tuvalet duvarlarında sürünüyorsun. Bu durumda, ne oluyorsun? Bırak saçımı! Open Subtitles انت تزحف على جدارن دورة المياه مثل الصرصار , اذا من تكون؟
    Gece olunca her yerinde yavaşça gezinen böcekler görür. Open Subtitles عندما ياتي الليل يتخيل خنافس تزحف على جسمه
    O köprüde sürünmek ve o ipi kesmek... Open Subtitles أن تزحف على ذلك الجسر وتقطع الحبل
    Nerede bir tankın ilerleyişini durduramadıysanız... Open Subtitles حيث لن تزحف مدرعة ثقيلة
    Bilirsiniz, suçlu olanlar aslında bataklıktan sürünerek çıkan, kasabaya gelip edepsiz işlerini gören ve tekrar karanlığa gömülen canavarlar değildirler. TED كما تعلمون، الجناة ليسوا وحوش تزحف خارجاً من مستنقع ويأتون إلى المدينة ويقومون بأعمالهم السيئة ومن ثم يتراجعون إلى الظلام.
    Yıllık yumurtlamaları için denizden sürünerek çıkan büyük deniz kaplumbağaları gördük. Open Subtitles لقد رأينا السلاحف البحرية تزحف إلى خارج البحر من أجل وضع بيضهم السنوى
    Eğer bir damla mayonez koyarsanız bacaklarını kırarım, evini... ateşe veririm ve sürünerek evden çıkmaya çalışmanı seyrederim. Open Subtitles لو وضعت مايونيز عليه ساقطع قدميك واحرق بيتك واشاهدك وانت تزحف خارجا من بيتك المحترق
    Kampındaki kadınların hepsi ayağının dibinde sürünen hayvanlar. Open Subtitles انت لديك فقط النساء من مخيماتك، حيوانات تزحف عند قدميك.
    Böcek, sinek, sülük ve sürünen yaratıklar mı var? Open Subtitles إذا كان عندك بق،وذباب ودود البزاق والأشياء التي تزحف
    Etrafta çok fazla sürünen ya da emekleyen şey var. Open Subtitles يوجد الكثير جداً من الأشياء التي تزحف وتتجول هنا
    Çiftlikte içinde Ripley'le sürünüyor. Open Subtitles إنها فى الأسفل فى المخزن تزحف مع ريبلى
    Bir çöl engereği gevşek kumu kavrayabilmek için yan yan sürünüyor. Open Subtitles أفعى الصحراء تزحف" "متعرجة على الرمل المتحرك
    Belki de korkum, diğer türlü yavaşça insanlıktan koparak kir ve pislik içinde sürünüp anlaşılmayan sesler çıkarmaktı. Open Subtitles ربما كنت سأشعر بالخوف لو لم أفعل ذلك كنت أبتعد ببطء عن انسانيتي حيث كانت القذارة و النتانة تزحف باتجاهي
    Pekala. Pam oturma odasında göbeğinin üzerinde sürünürken... Open Subtitles وفي الوقت الذي تزحف فيه باميلا على بطنها في غرفة الجلوس
    Günah için yerlerde sürünüyorsun da, ruhunu kurtarmak için yapamaz mısın? Open Subtitles تستطيع أن تركع و تزحف من أجل ! الخطيئة و لا تفعل ذلك من أجل إنقاذ روحك ؟ "إفتح القفل, يا "مالكولم . هيا
    Eğer ordaysa karnının üstünde sürünmek zorundaydın. Open Subtitles لذا ان كنت هناك,عليك أن تزحف على بطنك
    Nerede bir tankın ilerleyişini durduramadıysanız... Open Subtitles حيث لن تزحف مدرعة ثقيلة
    Ve sen, elinde bayıltıcı olan dişçi gibi dolanan küçük Yahudi. Open Subtitles وأنت... أيها القزم الملعون المعتد بنفسه تزحف في الأنحاء كطبيب أسناء ملعون، مع الأثير
    emeklemeye başladı ve neredeyse şimdiden kendi başına doğrulabiliyor. Open Subtitles ، بدأت تزحف على بطنها ويمكن أن تجلس تقريبا لوحدها الآن
    Lanet, o şey beni ürpertiyor. Open Subtitles اللعنة، هذا الشيء يعطيني تزحف.
    "Böcek mi var? Karınca mı var? Böcek, sinek, sülük ve sürüngenler mi var?" Open Subtitles إذا كان عندك حشرات إذا كان عندك نمل إذا كان عندك بق،وذباب ودود البزاق والأشياء التي تزحف
    Neden yerde emekliyorsun? Open Subtitles لماذا تزحف هكذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد