Herodot'a göre, İskender, Kral Oksyartes'i yendi ve sonradan kralın kızı Roksan'la evlendi." | Open Subtitles | طبقا لهيرودوت ، هزم الملك أوكسيراتس أحب إبنته روكسان , تزوجها فيما بعد |
Battal Beyimiz, nüfus kağıdında yaşını büyüttü. Sonra da evlendi. | Open Subtitles | حصلت بطال بك تغير سنها إلى سنة السن ثم تزوجها. |
Kollarına alıp onu öp ve seninle evlenmesini iste, sonra da Evlen onunla. | Open Subtitles | و تضُمها,و تُقبّلها,و تطلب منها الزواج,ثم تزوجها |
-Sevecek. -Lütfen Richard Evlen onunla. | Open Subtitles | أنــا خائفة جداً عليها أرجوك يا ريتشارد تزوجها |
Gençliğinde çok aşık olduğu bir kadınla evlenmiş. | Open Subtitles | لقد كان شاب وقد وقع في حب إمرأة و تزوجها |
Mümkünse onunla evlen oğlum, ama ona asla aşık olma. | Open Subtitles | تزوجها إن إستطعت يا بني لكن إياك أن تقع في حبها |
Ama onunla son evli olan sen olduğundan bence senin evinde kalmalı. | Open Subtitles | ولكن بما أنك من تزوجها أخرا أعتقد أن هذا يعنى منزلك |
Onunla sadece başkasının çocuğuna, hamile kaldığı için evlenen biriyle... | Open Subtitles | والذى تزوجها فقط لانها حبلى بطفل رجل آخر. |
Birlikte büyüyüp sonunda Evlendiği kadın çıkıp çocuk senden diyor. | Open Subtitles | هنالك امرأة ترعرع معها ثمّ تزوجها تخبره بأنّ هذا ابنه |
Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı. | Open Subtitles | لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب |
Onun için ağabeyimiz onunla evlendi. | Open Subtitles | ونحن لم نكن نريد فقدانها . لذا تزوجها أخى |
Neticede Ben, onunla evlendi. Bu durum kizin ofisteki her erkege sakso çektigini düsünürsek oldukça sasirticiydi. | Open Subtitles | في النهاية بين تزوجها و هذا كان مذهلاً بمعرفة أنها داعبت كل موظف |
Neticede Ben, onunla evlendi. Bu durum kizin ofisteki her erkege sakso cektigini dusunursek oldukca sasirticiydi. | Open Subtitles | في النهاية بين تزوجها و هذا كان مذهلاً بمعرفة أنها داعبت كل موظف |
O halde Evlen onunla. Diğer erkekler böyle yapıyor. | Open Subtitles | إذن تزوجها, معظم الرجال يتزوجون |
Onunla hemen evlen. onunla evlen! | Open Subtitles | تزوجها الآن تزوجها |
Mecbur kalırsan Evlen onunla. | Open Subtitles | تزوجها لو اضطررت لذلك |
Doktordan boşandıktan sonra ortada kalmamak için onunla evlenmiş. | Open Subtitles | تزوجت منه لتنتقم من الدكتور وهو تزوجها |
Raja ona aşık olmuş ve evlenmiş onunla. | Open Subtitles | . لقد أحبها الملك و تزوجها |
Mümkünse onunla evlen oğlum, ama ona asla aşık olma. | Open Subtitles | تزوجها إن إستطعت يا بني لكن إياك أن تقع في حبها |
evli bir adam olmasına rağmen o kadınlar kendilerini onun önüne attılar. | Open Subtitles | ولاتهتموا بشأنى انا المرأة التى تزوجها |
Eğer onunla evlenen kişi siz olsaydınız ve teşbih için bağışlayın Bayan Glendenning, ölmüş olsaydınız ve sizi hemen unutsaydı nasıl bir adam olurdu? | Open Subtitles | لو كنتِ المرأة التي كان قد تزوجها و - اعذريني لهذا الكلام المروع |
Belki o zaman Evlendiği kişinin ne kadar harika biri olduğunu anlar. Ne? | Open Subtitles | وقد يدرك عندئذٍ روعة المرأة التي تزوجها. |
hiçbir zaman ona aşık değilmiydi aşk için evlenmişti aşk bu nedenle herşeyi yaptı bu yüzden politikaya girdi yeterli olamadık sanırım bütün oy verenlerin kendisini sevmesini istedi birde yaşam dışında bütün istediği aşktı bu Charlie'nin hikayesi nasıl kaybettiğinin görüyorsunuz, verecek aşkı yoktu | Open Subtitles | لم يكن على علاقة حب معها مطلقاً لقد تزوجها من أجل حب حب |
Serçeparmak onunla evlenirse de, anahtarı cebine atacak. | Open Subtitles | ولو تزوجها "ليتل فينجر" فسوف يكون المفتاح بجيبه |