Neden gidip bir ara takılabilir miyiz diye sormuyorsun? | Open Subtitles | لمـا لا تذهب و تسألهم إن كـان بإمكانك أن تقضي الوقت معهم أحيانا ؟ |
Belki bazılarına ihtiyaçları vardır. Neden sormuyorsun | Open Subtitles | ربما هم يريدون البعض لماذا لا تذهب و تسألهم |
Beni zorlamaya devam edersen ne olacağını medyumlarına sor istersen. | Open Subtitles | لماذا لا تسألهم عن ما سيحدث لو أستمريت في الضغط علي |
İşi genişletmek istiyorlar herhâlde. Bunu onlara sorman lazım. | Open Subtitles | لتوزيع العمل، لا أدرى، عليك أن تسألهم. |
- Stanny, onlara sormadın değil mi? | Open Subtitles | - ستاني، أنت لم تسألهم عن المال، أليس كذلك؟ |
Bu soruyu onlara sormalısın. | Open Subtitles | ذلك هو السؤال الذي أنت بحاجة لأن تسألهم إياه |
Ve sonrasında onlara gerçek sorular sorabilirsin. | Open Subtitles | وبعد بأنك يمكن أن تسألهم الأسئلة الحقيقية. |
-Evet. En az on iki kişi daha vardı orada. Ona sorabilirsiniz. | Open Subtitles | أجل، لقد كان هنالك إثنا عشر شخصًا على الأقل بإمكانك أن تسألهم |
Neden kendin sormuyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، لماذا لا تسألهم بنفسك ؟ |
Neden sadece ne hakkında konuştuklarını sormuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تسألهم مباشرة عمّا يتحدّثون؟ |
Neden çok hızlı ilerleyip ilerlemediğimizi onlara sormuyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تسألهم إذا كنا نتقدم بسرعة؟ |
Neden onlara sormuyorsun? | Open Subtitles | لم لا تسألهم أنت؟ |
Bağımlılar yalan söylemeye alışıktırlar hangi yol yukarı çıkar diye sor ve neden aşağı doğru olduğuna dair 10 dakikalık hikaye dinle. | Open Subtitles | مُدمني المُخدرات أصبحو أيضاً يميلونَ نحو الكذِب، يمكنك أن تسألهم الطريقة التي أخبرتكَ بِها و نحصل على قصة بعشر دقائق لماذا لاتحاول ذلِك. |
sor onlara, her biri masum olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | تسألهم كلهم يقولون إنهم بريئين |
sor istersen. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألهم. |
onlara sorman gerekecek. | Open Subtitles | لذا, سيجب عليك أن تسألهم |
onlara sorular sorman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تسألهم بعض الأسئلة. |
Yani ofisimi arayıp nerede olduğumu sormadın mı? | Open Subtitles | لم تقم بمكالمة مكتبي و تسألهم عن مكاني؟ |
Belki de ona doğru şekilde sormadın. | Open Subtitles | حسنًا، ربما لم تسألهم بالطريقة الصحيحة |
Belki bazı noktaları onlara sormalısın. | Open Subtitles | ربما يجدر بك أن تسألهم |
Şahitlerim var, onlara sorabilirsin. | Open Subtitles | هناك شهود، يمكنك أن تسألهم -هل هذه هي أمتعتك؟ |
Sonra da onlara neler hissettiklerini sorabilirsiniz. | TED | ومن ثم يمكنك أيضًا أن تسألهم عما كانوا يختبرونه. |
Ancak fareler ya da maymunlarla duyguyu inceleyemezsiniz, çünkü ne hissettiklerini veya deneyimlediğini onlara soramazsınız. | TED | لكن لا يمكنك دراسة العاطفة في الفئران أو القرود لأنك لا تستطيع أن تسألهم كيف يشعرون أو ما الذي يعانون منه. |
Ve evcil köpekler onlara soru sormadan sadece itaat etmeye devam ederler, | Open Subtitles | والكلاب الأليفة تكتفي بطاعتهم بدون أن تسألهم. |