Bunlar sıradan sorular değil ve bunları çözmeye çalışan bilim insanları var. Ve nihayetinde, umuyoruz, bunları çözülecekler. | TED | وهذه ليست تساؤلات بسيطة، وهناك علماء يحاولون الإجابة عنها، ونأمل أن تحل في نهاية المطاف. |
Bunlar çok ilginç sorular. Cevabın, vücut boyutuyla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. | TED | تساؤلات مثيرة جدا. أعتقد أن المسألة لها علاقة بحجم الجسد. |
Refah konusuna yöneldiğimizde bir sohbet başlatıyoruz, bu sohbette çok derin ve çok temel sorular ortaya çıkıyor. | TED | كما تعلمون عندما نركز على الرفاهية نبدء حواراً يُثير تساؤلات عميقة وجوهرية |
Olayla ilgili yeni bilgilerim var... ama soruların cevap sayısından fazla oluşundan korkuyorum. | Open Subtitles | لديّ معلومات جديدة عن الحادث ولكن أخشي بأنه لدي تساؤلات أكثر مما لدي إجابات |
Tamam, kurcalamayabilir. Ama senin de o katille yaşadıklarıyla ilgili soruların var, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، ربما لا، لكنك كانت لديك تساؤلات حول مطاردتها للقاتلة، أليس كذلك؟ |
Tüm dinlerdeki bağnazlar gibi, onların soruları yok, sadece cevapları var. | TED | مثل الأصوليين من جميع الشرائح الدينية، لا تساؤلات لديهم، فقط إجابات. |
Söylemeliyim, çok fazla sorum var. | Open Subtitles | يتعيّن أن أخبرك أن برغم ذلك، تخالجني عنك تساؤلات عديدة. |
Ama Klaus'un şu an fark ettiği gibi en ufak bir keşif kafasında sorulara yol açacaktı. | Open Subtitles | و لكن كلاوس أدرك ان إكتشافا صغيرا سيفتح تساؤلات كثيرة |
Şu anda gözlerinizde hala sorular var. | Open Subtitles | أُنظرى, عيناك تحملان تساؤلات حتّى فى هذه اللحظة. |
Gerçekten burada olmamalısın. Vargas hakkında sorular sorup duruyor. Gerçekten burada olmamalısın. | Open Subtitles | أنت لا يجب أن تكون هنا حقا تساؤلات فارجاس كثرت حولك |
Tamam, şimdi, bu spotlar seçmenlerin kafasında bazı sorular oluşturarak bizi yülseltecektir. | Open Subtitles | حسناً، هذه هي النقطة التي ستثير تساؤلات هامة بأذهان الناخبين. |
Eminim jürinin bunun hakkında sormak isteyeceği sorular olacaktır. | Open Subtitles | أنا واثق أنه سيكون لدى هيئة المحلفين تساؤلات عن هذا الأمر |
"Ortaya çıkan yeni bilgiler, yeni keşifler bölümünde nasıl karşılanacağımıza dair ciddi sorular ortaya çıkardı." | Open Subtitles | الأحداث الأخيرة اثارت تساؤلات خطيرة بالفرقة حول الإستقبال الذي يمكن ان ننظر منه للامام لإستكشافات جديدة |
Pervasızca önüne gelenle yatmaktan zevk alan bir adama göre dört evliliğin bazı sorular için yalvarıyor. | Open Subtitles | لرجل يعربد بتهور مختلط فإن زيجاتك الأربع تثير تساؤلات |
Önümüzdeki birkaç ay şehirden ayrılma sana sormamız gereken sorular olabilir. | Open Subtitles | هلاّ مكثت في المدينة للشهر القادم أو أكثر في حال طرأت تساؤلات لأجلك؟ بالتاكيد |
Sanırım konuklarımızla ilgili yalnızca senin cevaplayabileceğin sorular var Rogers. | Open Subtitles | أنا أشك يا سيد روجرز أن هناك تساؤلات بشأن مضيفينا أنت الوحيد القادر على إجابتها |
soruların var. Benim de. | Open Subtitles | أنا وأنتِ لدينا تساؤلات. |
Ve... bunlar bu soruların başını çekiyor. | Open Subtitles | و هذا يتجه بنا نحو تساؤلات |
Bu da hayli ilginç soruları beraberinde getiriyor: Şehirleri nasıl planlayacağız? Gelişime nasıl finansman sağlayacağız? | TED | ويثير ذلك تساؤلات مثيرة للاهتمام حقاً حول، كيف سنخطط المدن؟ كيف سنمول التنمية؟ |
Bu da ortaya şöyle soruları çıkarır; gerçeğe ulaşmak için hislerimize mi, yoksa aklımıza mı güvenmeli miyiz? | TED | ذلك يُثير تساؤلات مثل هل نعتمد على حواسنا للوصول إلى الحقيقة أم على أسبابنا الخاصة؟ |
Bu sayede seninle... Evet, bir sorum var. | Open Subtitles | أنه ليس لديكِ أي تساؤلات ...ربما يمكنني |
Tamam, çünkü bazı fotoğraflar çektim ve onların yayılması büyük sorulara yol açacaktır. | Open Subtitles | لأنه لدّي بعض الصور على هاتفي ستثير تساؤلات كبيرة |