Bu çok karışık bir ağ sistemidir, ancak bilinçaltındaki asıl sorunun cevaplanmasına yardımcı olur: Bunu tekrar yapmalı mıyım? | TED | إنها شبكة معقدة لكنها تساعدنا على إيجاد إجابة على سؤال واحد من اللاوعي هل يستحسن أن أقوم بذلك مجدداً؟ |
Son olarak, bilgisayar bilimi bize kendi kısıtlamalarımıza karşı daha affedici olmamız konusunda yardımcı olur. | TED | في النهاية، يمكن لعلوم الحاسوب أن تساعدنا على التصالح مع إمكانياتنا المحدودة. |
Siz! Bu işten sıyrılmamız için bize yardım eder misin? | Open Subtitles | انظر ، هل تستطيع ان تساعدنا على الخروج من هذا؟ |
Irksal ve sosyal gerginlik zamanında, bu ve bunun gibi akımları benimsemek mevcut durumun sınırlamalarının üstesinden gelmemize yardımcı oluyor. | TED | في وقت توتر اجتماعي وعرقي، اتّباع هذه الحركة وغيرها من مثيلاتها تساعدنا على الارتفاع فوق حدود الوضع الراهن |
Yapay zekâ kişilikleri oluşturmamıza yardım edecek hikâyeler yazıp anlatabilen, | TED | نحتاج ناس بإمكانها سرد وحكي قصص تساعدنا على خلق شخصيات له. |
Eğer Senatör Palmer'ı korumamıza yardımcı olacak bilgisi varsa, bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | اذا كان لديها معلومات تساعدنا على حمايه "بالمير" اريد ان اعرفها |
Birçok açıdan hafızamız; bizi biz yapar, geçmişimizi hatırlamamıza, öğrenmemize, yeteneklerimizi sürdürmemize ve gelecek planlamamıza yardımcı olur. | TED | بطرق مختلفة تجعلنا ذاكرتنا ما نحن عليه، تساعدنا على تذكر ماضينا والتعلم والاحتفاظ بالمهارات والتخطيط للمستقبل |
Bence bu soruna değerdir, çünkü tekrar, bu bizim anlamamıza yardımcı olur, | TED | أعتقد أنها تستحق العناء، لأنها مرة أخرى ، إنها فقط تساعدنا على الفهم، |
Bilişsel düşüncede sıçrama konusunda bize yardımcı olur. | Open Subtitles | وقدرتها على العمل معًا تساعدنا على الإدراك السريع للأمور. |
Sence kardeşin burayı satmamız konusunda yardımcı olur mu? | Open Subtitles | لذا، هل نفترض أختك سوف تساعدنا على بيع هذا المكان؟ |
Bu bebeği doğurup doğurmamaya karar vermemiz için bize yardım edemedin ama büyük iş başarıp bizi kavga ettirdin. | Open Subtitles | أنت لم تساعدنا على القرار عما إذا كنا سننجب الطفل أم لا لكنك صنعت لنا معروفاً كبيراً بأن جررتنا لنتشاجر |
Bu kafeslerden kaçmamız için bize yardım etmelisin. | Open Subtitles | لابد أن تساعدنا على الهروب من هذه الأقفاص |
(Kahkahalar) Dijital uygulamalarımız bile birlik beraberlik kurmak için bize yardım etmiyorlar. | TED | (ضحك) حتى تطبيقاتنا الرقمية، لا تساعدنا على تكوين أي علاقة أو تضامن. |
Bilimdeki yeni gelişmeler, ilaç etkileşimlerini her zamankinden daha iyi takip etmemize yardımcı oluyor. | TED | والتطورات الجديدة في العلوم تساعدنا على تتبع تلك التفاعلات الدوائية بصورةٍ أفضل من أي وقت مضى. |
Bu yolculuğa çıktığımız insanlarla özdeşleşmemize yardımcı oluyor. | Open Subtitles | تساعدنا على التماثّل مع الناس الذين يشاركون هذه الرحلة معنا. |
Aslına bakarsanız, Sürdürülebilir Gelişim Hedeflerinin peşinden gitmemize yardım edecek 6 uzay servisi var. | TED | في الواقع، هناك ست خدمات فضائية يمكن أن تساعدنا على تحقيق أهداف التنمية المستدامة. |
Umuyorum ki, bize onun nesi olduğunu anlamamızda yardım edecek. | Open Subtitles | و نأمل أنها سوف تساعدنا على معرفة ما يعانى منه بالضبط |
Abini bulmaya yardımcı olacak herhangi bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | او هل لديك ايو معلومات تساعدنا على ايجاد أخيك؟ |
Ve bunu yaparken, içinde yaşadığımız dünyanın görünmez tuzaklarını engellememize yardımcı olurlar. | TED | وبذلك فهي تساعدنا على تجنب المطبات في هذا العالم المؤلم |
Blair sadece sırrımızı saklamamıza yardım ediyordu. | Open Subtitles | بلير " كانت تساعدنا على " الحفاظ على سرنا |
Kaybolmamıza yardım edeceksin. Birlikte ortadan kaybolacağız. | Open Subtitles | سوف تساعدنا على ان نختفي سنختفي معا |