ويكيبيديا

    "تسافر عبر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolculuk
        
    • seyahat
        
    • yolculuğu eden bir
        
    Bu arada, zamanda yolculuk yaptığından da bahsetmiş miydim? Open Subtitles بالمناسبة ، هل ذكرت انها تسافر عبر الزمن أيضاً ؟
    Zamandan yolculuk ederseniz ilginç şeyler cereyan eder. Open Subtitles عندما تسافر عبر الزمن ، تحدث أشياء غريبة
    Zamanda yolculuk yapan pilici konu alan kitaplardan biri mi bu? Open Subtitles إنه رائع. انتظري. هل هذا أحد الكتب عن الفتاة التي تسافر عبر الزمن؟
    Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. TED اعتقد أن مستقبل الطاقة المستدامة حتمي إلى حد كبير، لكن أن نصبح حضارة تسافر عبر الفضاء ليس حتميًا بالتأكيد.
    Zaman yolculuğu eden bir fotoğraf makinesi bulduk diyorum. Open Subtitles - أعني أننا اكتشفنا كاميرا تسافر عبر الزمن
    Nehirden aşağı yolculuk yapıyorsun, virajın etrafında arkana baktığında, döndüğün yeri göremezsin değil mi? Open Subtitles تسافر عبر النهر، تعبر المنحنى و تنظر للخلف و لا يمكنك أن ترى خلف المنحنى أليس كذلك؟
    Burada basitçe diyor ki, eğer bu kapıyı yaparsanız zamanda yolculuk edebilirsiniz, öyle bir şey. Open Subtitles بأي لغةٍ هذا؟ تقول هذه الرسومات أنك إن بنيت هذا الباب فيمكنك أن تسافر عبر الزمن
    Eğer zamanda yolculuk edebiliyorsa, neden o sikik evinde kalıyor? Open Subtitles إذا كان بإمكانها أن تسافر عبر الزمن يا رجل فلماذا تقيم في تلك الشقة القذرة؟
    Tıpkı ses dalgalarının havada yolculuk etmesi gibi ışık dalgaları da uzayda bir şey aracılığıyla yolculuk etmelidir. Open Subtitles هذا يبدو كموجات صوتية تُسافر عبر الهواء موجات الضوء يجب ان تسافر عبر وسيط في الفضاء
    Doktor dedi ki; Tardis'le zamanda yolculuk eden biri arka plandaki radyasyonun hepsini emermiş. Open Subtitles ... قال الدكتور انه عندما تسافر عبر الزمن ... في التارديس ... فأنت تمتص كل ذلك الـ
    Eğer Tanrı'nın yolunda yolculuk etmezsen olmaz. Open Subtitles -ليس إذا كنتَ تسافر عبر قناة "الربّ المقدّرة ".
    Doktor dedi ki; Tardis'le zamanda yolculuk eden biri arka plandaki radyasyonun hepsini emermiş. Open Subtitles ... قال الدكتور انه عندما تسافر عبر الزمن ... في التارديس ... فأنت تمتص كل ذلك الـ
    Bir daha zamanda yolculuk yapmayacağını söylemiştin. Open Subtitles أنت قلت أنك لن تسافر عبر الزمن مجدداً
    Ölmüş olman zamanda yolculuk etmen ya da hayalet olman umurumda değil. Open Subtitles -لا يهمني إن كنت ميتاً . أو تسافر عبر الزمن.. أو شبح الماضي لعيد الميلاد.
    Fotonlar evren boyunca seyahat ediyor, ve tabi ki milyarlarca ışık yıIı yol alıyor, ve bu uzun yolculuk fakı görmemizi sağIıyor, ki bu kadar uzun yolculuktan sonra farklı enerjilerdeki fotonlarda bir kaç saniyelik gecikme bekliyoruz, ve bu da Magic teleskobu tarafından Open Subtitles نحن فقط نترك هذه الفوتونات تسافر عبر الكون وبالطبع فهم يسافرون لمليارات السنين الضوئية وفقط بسبب وقت السفر الطويل هذا يكون هذا الأثر الضئيل محسوس لنا
    Demek istediğim, bunun için zamanda yolculuk yapmadın. Open Subtitles أنت لم تسافر عبر الزمن لذلك الغرض
    - Zaman gemisi aslında ama evet, aynı zamanda uzayda da yolculuk yapabilir. Open Subtitles -بل سفينة زمنية لكن أجل، إنها تسافر عبر الفضاء أيضاً
    Doktor'la birlikte yıldızlar arası seyahat ediyor. - Baştan beri böyle. Open Subtitles إنها تسافر عبر النجوم مع ذلك الدكتور، لقد فعلت ذلك دائما
    Ama çalışıyor. Bu gemi uzayda seyahat ediyor. Kendim gördüm. Open Subtitles ولكنها تعمل هذه السفينة تسافر عبر الفضاء لقد رأيتها بنفسي
    Zaman yolculuğu eden bir fotoğraf makinesi bulduk diyorum. Open Subtitles - أعني أننا اكتشفنا كاميرا تسافر عبر الزمن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد