Sanırım çok yaklaştı ve bu da onun öldürülmesine ve benim vurulmama sebep oldu. | Open Subtitles | وأعتقد بأنّه اقترب أكثر ممّا يجب، وأعتقد بأنّ ذلك تسبّب في مقتله وإصابتي |
Sanırım çok yaklaştı ve bu da onun öldürülmesine sebep oldu. | Open Subtitles | وأعتقد بأنّه اقترب أكثر ممّا يجب، وأعتقد بأنّ ذلك تسبّب في مقتله |
Sanırım çok yaklaştı ve bu da onun öldürülmesine ve benim vurulmama sebep oldu. | Open Subtitles | وأعتقد بأنّه اقترب أكثر ممّا يجب، وأعتقد بأنّ ذلك تسبّب في مقتله وإصابتي |
- Bilmiyorum, ama her neyse onun ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | لا أعلم، لكن أيا كان فقد، تسبّب في مقتله. |
Demek istediğim, yasadışı içkin bir çocuğun babasını öldürmesine sebep oldu. | Open Subtitles | يقال أن نبيذك تسبّب في أن يقتل فتى والده |
Tahminimce başına aldığı darbe dengesini kaybetmesine ve düşerek zamansız ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | أنا أقدّر أنّ الضربة على الرأس جعلته يفقد توازنه... وذلك تسبّب في سقوطه إلى حتفه السابق لأوانه. |
Beynindeki düşük basınç POTS'a sebep oldu, başka bir şey değil. | Open Subtitles | الضغط المنخفض بدماغه تسبّب في "م.ت.ف.ا" وليس العكس |
Sihrim sebep oldu. | Open Subtitles | سحري تسبّب في هذا |