ويكيبيديا

    "تستحقها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hak
        
    • layık
        
    • hakettin
        
    • Hakettiğin
        
    • haketmiyorsun
        
    • değersin
        
    • Kazandın
        
    • değer
        
    Bunu hak ettin. Yasemin Ejder'i şehrin en iyi çayhanesi olacak. Open Subtitles أنت تستحقها تنين الياسمين سوف يكون أحسن متجر للشاي في المدينة
    Bence siz onu hiç hak etmiyordunuz. Kendisi çok güzel biriydi. Open Subtitles أنا لا أعتقد انك تستحقها في الحقيقة إنها حقاً جميلة للغاية
    Size et, şarap ve müzik verdim ama size hak ettiğiniz konukseverliği sergileyemedim. Open Subtitles لقد أعطيتك اللحم والنبيذ والموسيقى ولكن لم أريك الضيافة التي تستحقها 597 00:
    Ona layık değildin, bu yaptığın da cennete layık değil. Open Subtitles فإن نفسك لا تستحق النعيم بأكثر مما كنت تستحقها عروسا لك
    Bebeğinin hak ettiği özel bakımı görebileceği bir yere gidiyoruz. Open Subtitles سنذهب إلى مكان ستتلقى فيه طفلتك الرعاية المخصصة التى تستحقها
    Bundan zevk almak istemiyorum ama aramızda kalsın, bunu hak etmiştin. Open Subtitles حسنا، لا أريد أن أشمت، لكن فقط بيننا، كنت تستحقها
    Aslında hiç hak etmiyorsun. - Aman, anne, lütfen. Open Subtitles يجب علي ألا أعطيك إياها فأنت لا تستحقها بالله عليك يا أمي, أرجوك
    hak ettiğinizi almanız için yasalardan nasıl faydalanmanız gerektiğini biliyorum Open Subtitles أَعْرفُ كَيفَ أَستغلُّ القانونَ لضمان المنافعِ التى تستحقها.
    Ed Exley gibi liderlerle elma çalan polis imajı geride kalacak Los Angeles de hak ettiği polis gücüne kavuşacak. Open Subtitles مع رؤساء كإكسلاي، ستمحى صورة رجال الشرطة الفاسدين، وستنعم لوس أنجلوس أخيراً بالشرطة التي تستحقها.
    Canım, hayat hak etsen bile... sana yükselmek için... çok fazla şans tanımaz. Open Subtitles عزيزي، الحياة لاتعطيك الكثير من الفرص لترتقي للأعلـى حتـى لو تستحقها
    Katharine Hepburn'ü hak etmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تستحقها أودرى هيبورن أيضا جيده جداُ
    Ona hiç hak ettiği gibi davranmadım. Open Subtitles لقد كنت دوما لا أعاملها بالطريقة التي تستحقها
    Mesele şeflikse, kafana takma. Sen hak ediyordun. Open Subtitles لو أنها مسألة الزعامة , لا تقلق حيال هذا أنت تستحقها
    Ona hak etmediğini söyledim ama beni dinlemiyor. Open Subtitles , أخبرته أنك لا تستحقها ولكنه لم يستمع إليّ
    hak ettin. Çok çalışıyorsun. Open Subtitles حسناً أنتَ تستحقها فقد عملتَ جاهداً لذلك
    Umarım sen de iyi bir tatil geçirirsin. Bunu hak ettin. Open Subtitles اتمنى ان تكون رحلتك جميلة ايضاً أنت تستحقها
    Benim sana yaptiklarim yüzünden onu kazandigini, hak ettigini mi düsünüyorsun? Open Subtitles ماذا؟ أتعتقد أنك تستحقها أنك كسبتها بسبب ما فعلته لك؟
    Bu iş bittiğinde, ona layık olduğu düzenlemeyi yapacağım. Open Subtitles عندما ينتهي كل هذا سوف أقوم بإعطاءها الترقية التي تستحقها
    Sonra konuşuruz. Bu anın tadını çıkar. hakettin. Open Subtitles سنتحدث لاحقاً, استمتع بهذه اللحظة وحسب, إنك تستحقها.
    Buna değer. Hakettiğin yaşama sahip olmanı istiyorum. Open Subtitles استمع , الأمر يستحق أريدك أن تحظى بالحياة التي تستحقها
    Aslında, Veronica'nın özel hayatına karışmak istememiştim, ama şimdi karıştığım için memnunum, çünkü sen onu haketmiyorsun. Open Subtitles أتعلم، أنا لم أُرِد أن أتدّخل في حياة فيرونيكا الشخصية لكن الأن أنا سعيد لأفعل هذا لأنك لا تستحقها
    Birkaç gün izin yap. Buna değersin. Open Subtitles خذ إجازة لبضعة أيام فأنت تستحقها.
    Al bakalım, bunu bileğinin hakkıyla Kazandın. Open Subtitles خـــــــــــــــــــــذ انت تستحقها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد