ويكيبيديا

    "تستحق ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bunu hak
        
    • buna değer
        
    • buna layık
        
    • buna değerdi
        
    • haketti
        
    • hak etmişti
        
    • Hak ettiğin
        
    Aynaya baktığımda saçlarım filan daha yumuşak olsaydı, çünkü o Bunu hak ediyor. Open Subtitles ربما أستطيع الحصول على .. شعر أنعم، لأنها تستحق ذلك
    Garsona iyi bir bahşiş bırakın. Bunu hak ediyor. Open Subtitles واترك للنادلة اكرامية جيده لانها تستحق ذلك
    Müzik Bunu hak ediyordu. Open Subtitles الموسيقى تستحق ذلك ترجمة: ريهام ميتال يرجى الحفاظ على حقوق المترجم
    Bazen öğle arasında depoyu doldurmam gerekiyor ama buna değer. Open Subtitles لدي مشاكل في الوقود تستهلك مصروف غدائي, لكنها تستحق ذلك
    Çocuklarımızı bizim gibi sevecek kadar aptalsa, Bunu hak ediyor. Open Subtitles لـو أنها غبية بما يكفي لتـحب أولادنـا بقدر مانحبهم نحن إنـها تستحق ذلك
    Kardeşin Bunu hak ediyor. - Sen de ediyorsun. Open Subtitles . أختك تستحق ذلك , كذلك أنتى . نحن لدينا والد
    Bunu hak ediyorsun.İstediğin her şeyi elde etmeyi hak ediyorsun Open Subtitles جيد ، أنت تستحق ذلك أنت تستحق أن تحصل على أى شئ تريده
    Fakat umarım bir gün iyi bir karın olur, çünkü sen Bunu hak ediyorsun. Open Subtitles ولكني أتمنى أن تحصل على زوجةصالحهيوماما، لأنك تستحق ذلك.
    Tek gecelik bir ilişkiydi. O Bunu hak etmedi bile. Open Subtitles كانت علاقة ذو ليلة واحدة، إنّها لا تستحق ذلك.
    Bunu hak ettiğini düşündüğünü biliyorum ama etmiyorsun. Open Subtitles اعلم انك تظن انك تستحق ذلك ولكنك لا تستحق
    Dördüncü seviyeye çıktığında Bunu hak edersin. Open Subtitles ,عندما تصل للمستوى الرابع ,و قد أثبت أنك تستحق ذلك
    Erkeklerle sorunları olurdu, ama Bunu hak etmedi. Open Subtitles كان لديها مشاكل مع الرجال ولكنها لا تستحق ذلك
    Oradaki ben olmalıydım. O Bunu hak etmemişti. Open Subtitles كان من المفنرض أن أكون بمكانها لم تستحق ذلك
    Onun üzerine koymayın . O Bunu hak etmiyor . Open Subtitles لا تضع هذا الثقل عليها, إنها لا تستحق ذلك
    Ama kilisede evlenmek senin için çok önemli ve sen de Bunu hak eden bir kızsın. Open Subtitles لكن كنيسة الزفاف تعني لك و انتي فتاة تستحق ذلك
    Angela sana her ne yapmış olursa olsun, Bunu hak etmiyordu Tate. Open Subtitles اياً ما فعلتة انجيلا لك , تَيت فهى لا تستحق ذلك
    Bence Brown'da tıp hazırlığı Bunu hak etti. Open Subtitles حسناً ،أعتقد بأن دراسة السنة التحضيرية للطب تستحق ذلك.
    - Oynayalım artık. - Umarım karı buna değer. Şimdi ne yapacaksın? Open Subtitles اتمنى انها تستحق ذلك لقد مارست موريس الجنس معي في غرفه خاصه
    Kahve randevuları zamanının büyük bir kısmını çalar ama buna değer. Open Subtitles اللقاءات لشرب القهوة تأخذ وقتاً كبيراً من وقتك لكنها تستحق ذلك
    Kibarca reddedip zayıf bir şekilde buna layık olmadığını söylemen geleneğe dahil. Open Subtitles و من المعتاد أن ترفض في أدب و تقول بضعف انك لا تستحق ذلك
    Önemli olan, buna değerdi. Open Subtitles لقد كانت تستحق ذلك
    Lütfen! -Bu kaltak haketti. Open Subtitles أرجوكم - هذه الحقيرة تستحق ذلك -
    Aslında var, çünkü Gina hak etmişti ama çocuk hak etmedi. Open Subtitles في الواقع، ليس بسبب أنها تستحق ذلك وانه لم يفعل ذلك.
    Sırf Hak ettiğin için hayatta kalamazsın. Open Subtitles أنت لا تعيش لأنك فقط تستحق ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد