| Sadece tanrının seni yarattığı kadar akıllı olabilirsin. Yada olamazsın. | Open Subtitles | تستطيع أن تكون ذكياً بقدر ما خلقك الله, أو بدون |
| Bugün sadık bir asker olabilirsin patronların için ölüme gidebilirsin veya bütün silahları onlara çevirebilirsin ve sadece gerçekleri söyleyebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تكون ، آوه الجندي المخلص اليوم كن الوقود الخاص لمدافع رؤساء عملك أو يمكنك قلب المدافع عليهم الآن |
| - Woz, sen bir numara olabilirsin. - Ben sıfır olacağım. | Open Subtitles | ووز، تستطيع أن تكون رقم واحد - انا سأكون صفر، حسنا؟ |
| Sen kardeşim olabilir misin ? | Open Subtitles | تعرف بأنك تستطيع أن تكون أخي بهذا الشكل؟ |
| Bu ülkede eşcinsel olamazsınız; sizi pislik gibi görürler. | Open Subtitles | في هذا البلد لا تستطيع أن تكون شاذاً وإلا كنت عبارة عن هراء |
| Bu duyarlılığın ne olduğunu bile anlayamazken, bir amacımızın olmadığından nasıl emin olabiliyorsun? | TED | كيف تستطيع أن تكون متأكداً بأن ليس له هدف عندما لا نفهم حتى ما هو هذا الشيء الحساس؟ |
| İnsanlar gerçek bir aptal olabileceğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | يقول الناس أنك تستطيع أن تكون ممارس جنس فموي |
| İstesen dünyanın en çekici erkeği olabilirsin. | Open Subtitles | إن أراد أن يكون، تستطيع أن تكون أكثر الرجال سحراً على الأرض. |
| İnanıyorum ki sen de en az bu ordudaki birisi gibi asker olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستطيع أن تكون جندي مثل أي رجل في الجيش |
| Beş farklı sorun. Sen 6'ıncı olabilirsin. | Open Subtitles | ، خمسة مشاكل مختلفة تستطيع أن تكون السادس, إذا كنت جيد الليلة |
| Beş farklı sorun. Sen 6'ıncı olabilirsin. | Open Subtitles | ، خمسة مشاكل مختلفة تستطيع أن تكون السادس, إذا كنت جيد الليلة |
| Kurtulabilirsin, özgür olabilirsin, sevdiğin kadına bakabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تكون حر ومستقل وتهتم بالمرأه اللتي تحبها |
| Ama şimdi sen kendin için baba olabilirsin çocukların için ne yapıyorsan kendin için de yap. | Open Subtitles | لكن ربما تستطيع أن تكون أب نفسك الآن وتفعل لنفسك ما تفعله لأطفالك |
| Belki babamız papa olabilir ve sen de kim olmak istiyorsan olabilirsin. | Open Subtitles | ربما أبي سيصبح البابا و عندها تستطيع أن تكون كما تريد |
| Sen bir kadına karşı asla dürüst olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تكون صادقا مع امرأة واحدة فقط |
| Öyle sağlam bir anneyle o kadar da tuhaf olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تكون غريب مثلما أعتقد أنت مع أمّ بتلك الروعه. |
| Oyun kurucu olamazsın. | Open Subtitles | ولا تستطيع أن تكون الظهير الربعي في كرة القدم |
| Benim için "Muhteşem" olabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تكون مذهلاً لأجلي؟ |
| - Herzaman çok dikkatli olamazsınız. | Open Subtitles | حسناً، لا تستطيع أن تكون حذراً جداً، سيدي القاضي |
| Bilmiyorum. Çok ikna edici olabiliyorsun. | Open Subtitles | أوه , لا أعرف , أنت لا تستطيع أن تكون مُقْنِع للغاية |
| İnsanlar gerçek bir aptal olabileceğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | يقول الناس أنك تستطيع أن تكون ممارس جنس فموي |
| Ağabeyine birazcık bağlı olamaz mısın? | Open Subtitles | ألا تستطيع أن تكون وفيّـاً لأخيك الذي يحبك؟ |
| Tam daha duyarsız olamayacağını düşündüğümde, duruma el koyuyorsun. | Open Subtitles | كلما ظننت أنك لا تستطيع أن تكون أكثر وقاحة تفاجئني |