Belki bir erkeği değiştiremezsiniz ama her mavi ayda bir bir kadını değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | إذاً, ربما لا تستطيع تغيير رجل ولكن مره بكل قمر أزرق تستطيع تغيير مرأة |
Ama ne kadar çabalasanız da geçmişi değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | ولكن مهما كان صعبا عليك أن تحاول لا تستطيع تغيير الماضي |
Oyun başladıktan sonra kuralları değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع تغيير قواعد اللعبة بعد بدايتها |
- Onu tanıklık etmeye ikna edebilir. - Böyle bir adamı değiştiremezsin. | Open Subtitles | انه يستطيع اقناعه بالشهاده انت لا تستطيع تغيير شخص كهذا |
Kesinlikle. İsmini değiştirebilirsin ama DNA'nı değiştiremezsin. | Open Subtitles | بالضبط.اعني كما تعلمون تستطيع تغيير اسمك |
Üzerinde kontrolünüzün olduğu dünyayı, kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. | TED | تستطيع تغيير العالم الذي تتحكم فيه، تستطيع تغيير مكانك. |
Bir hücreyi yeniden programlayabilirseniz, organların içerisindeki hücreleri de değiştirebilirsiniz. | TED | وإذا استطعت إعادة برمجة الخلايا، عندها تستطيع تغيير الخلايا في هذه الأعضاء. |
Biz de teknoloji bunu değiştirebilir mi diye görmek istedik. | TED | ورغبنا في رؤية إن كانت التقنية تستطيع تغيير ذلك. |
Yani beş gün daha kilidi değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | مما يعني أنك لا تستطيع تغيير الأقفال حتى خمسة أيام اخرى |
Ne yaparsanız yapın, yine de, efendimiz İsa Mesih'in bize vaat ettiği... sonsuz yaşama duyduğum inancı değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | ، مهما تفعل ... لا تستطيع تغيير حقيقة ، أنني أؤمن بالحياة الأبدية |
İzin almadan evimi değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع تغيير المكان بدون رخصتي. |
Hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Gücünüz yetmez. | Open Subtitles | لا تستطيع تغيير شيء، لا تستطيع |
Ve fizik yasalarını değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | لا تستطيع تغيير قوانين الفيزياء |
Geçmişlerini yok etmeden insanları değiştiremezsin. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع تغيير مستقبل الناس دون ان تدمر ماضيهم |
Kuralları değiştiremezsin. Onlara bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انت لا تستطيع تغيير القواعد انا احاول تعليمهم شيئا |
Sonuçta, yüzünü değiştirebilirsin. Ama benim gibilerin şansına DNA'nı değiştiremezsin. | Open Subtitles | بينما يبدو أنك تستطيع تغيير وجهك لكن لحسن حظ أشخاص مثلي |
Ne kadar yetenekli olduğun önemli değil tek başına dünyayı değiştiremezsin. | Open Subtitles | مهما كنت تهدي، أنت لوحدك لا تستطيع تغيير العالم. |
Ancak, kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. | TED | ولكن أتعلم، تستطيع تغيير عالمك. |
Diyor ki, bir avuç düşünceli insan dünyayı değiştirebilir. | TED | لقد قالت أن مجموعة صغيرة من المفكرين تستطيع تغيير العالم. |