Kesinlikle o kubbeden çok miktarda sızıntı var. | Open Subtitles | تبلغوا المفاعل بعد ، هناك بالتأكيد تسربات عدة مصدرها تلك القبة |
Küf yok, sızıntı yok, ev hayvanı yok. | Open Subtitles | لا تراب، لا تسربات لا حيوانات |
Küf yok, sızıntı yok, ev hayvanı yok. | Open Subtitles | لا تراب، لا تسربات لا حيوانات |
Los Angeles'ta oluşan, düşük seviyeli sızıntıları soruşturmak üzere bir göreve atanmıştık. | Open Subtitles | كلفنا بتحقيق سلسلة من تسربات على مستوى منخفض هنا في لوس أنجليس |
-Belki bilerek yapmadın ama bir gemi batarsa, sızıntıları en son kontrol eden ihmalkarlık etmiş demektir. | Open Subtitles | حسنا,ربما ليس عن قصد لكن اذا غرقت سفينة اخر شخص تفحصها لوجود تسربات يعتبر هو المهمل |
Çatı sızdırıyor. İçeri yağmur giriyor. | Open Subtitles | توجد تسربات في السقف أنها تمطر بغزارة |
Tamam, orada solunabilir atmosfer cepleri var mı öğrenmek zorundayız. Mühürlenen bölgelerden bir saat daha sıkıştırabiliriz belki. | Open Subtitles | إذا هناك تسربات أخرى قد نفقد ساعة إضافية |
sızıntı var mı diye kontrol ettim; | Open Subtitles | بحثت عن تسربات. لم تكن هناك. |
Atmosferik sızıntı, A ve C bölümleri arasında. | Open Subtitles | {\fs50\c#008008\3cFFE87C\4c\fnArabic Typesetting\fs26} "تسربات الهواء في القطاعات من ( ! (C) إلى (A" |
Hala çok fazla petrol körfezden geçerken, ileride oluşabiliecek petrol sızıntıları riski vahşi hayata tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | مخاطر تسربات نفطية أخرى ستبقى تهديد للحياة البرية بمرور العديد من ناقلات النفط عبر الخيج |
- Asit sızıntıları var, burası çok tehlikeli! - Rory'yi bulmak zorundayız. | Open Subtitles | الوضع خطير هنا مع تسربات الحمض - (يجب أن نجد (روري - |
Arabamın tavanı sızdırıyor. | Open Subtitles | وهناك تسربات من فتحة سقف سيارتي |
Tamam, orada solunabilir atmosfer cepleri var mı öğrenmek zorundayız. Mühürlenen bölgelerden bir saat daha sıkıştırabiliriz belki. | Open Subtitles | إذا هناك تسربات أخرى قد نفقد ساعة إضافية |