İran'daki operasyonlarla ilgili bilgi sızdırdığı için şu anda Amerika'ya iade ediliyor. | Open Subtitles | حالياً سيسلم للولايات المتحدة بسبب تسريبه لمعلومات عمليات الحلفاء في ايران. |
Gündem değiştirme taktiği bu. Adalet Bakanlığı'nın sızdırdığı belli. | Open Subtitles | تم تسريبه من وزارة العدل |
Senatör Healy hakkında, konuyu sızdırdığı için kınama yapılmasını, ve adli soruşturma başlatılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | أطلب من هذه اللجنة أن تلوم وتبدأ بتطبيق عقوبات إجرامية ضدّ السيناتور (هيلي) بسبب تسريبه |
Taşaklarımı istiyor olabilir ama gerçeği bildiğimi biliyor ve bu hikâyenin sızmasını kesinlikle istemez. | Open Subtitles | ربما تضغط علي لكنها تعلم أننا أعرف الحقيقة هذا عنوان لن ترغب في تسريبه |
Herhangi bir fotoğrafın sızmasını istemiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يريدون اي صوره يجري تسريبه. |
Bu sabah sızdırılan halk yoklaması konusunda tepkinizi merak etmiştim. | Open Subtitles | أتسائل فحسب لو أن لديك ردة فعل لنص استطلاع الدفع الذي تم تسريبه هذا الصباح |
Bu sabah sızdırılan halk yoklaması konusunda tepkinizi merak etmiştim. | Open Subtitles | أتسائل فحسب لو أن لديك ردة فعل لنص استطلاع الدفع الذي تم تسريبه هذا الصباح |