Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun ve çok açım. | Open Subtitles | أنت لا تسمح لي بفعل أيه شئ وانا اتضور جوعاً |
Bunu yapmalıyım. Bunu yapmama izin vermelisin. | Open Subtitles | عليّ أن افعل هذا، عليكَ أن تسمح لي بفعل هذا. |
California Çocuk Koruma Kurumu, şu noktada ameliyatı yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | الخدمات الاجتماعيه للاطفال بكاليفورنيا لن تسمح لي بفعل هذه العمليه هذا الوقت |
Tamam. Ufak bir kum saati çıktı ve hiçbir şey yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | هناك ساعة رملية لا تسمح لي بفعل شيء |
Ama anneme anlatırsam, hiçbir şey yapmama izin vermez! | Open Subtitles | لكنّي إذا أخبرت أمي ! لن تسمح لي بفعل شئ |
Benim bir şey yapmama izin vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | لن تسمح لي بفعل شيء ؟ |
Nicki istediğimi yapmama izin veriyor. | Open Subtitles | نيكي) تسمح لي بفعل) كل ما اريد |