Kral zehirlendi. Biri ilacına bir şey eklemiş. | Open Subtitles | الملك تم تسميمه يبدوا أن أحداً تلاعب في دوائه |
Peki nasıl zehirlendi? | Open Subtitles | لذا، كيف تم تسميمه ؟ هذا هو السؤال |
Sanırım bir tanesi zehirlenmiş ama diğerlerine ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن أحدهم قد تم تسميمه , ولكن ليس لدي أدنى فكرة عن ما قد حدث إلى الباقي |
McCourt, taxin adında bir alkaloit tarafından zehirlenmiş... | Open Subtitles | ماك كورت تم تسميمه بسائل قلوي اسمه تاكسين |
O, onu zehirlemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنها, إنها تحاول تسميمه. |
Bütün belirtiler zehirlendiğini gösteriyor. | Open Subtitles | كل الإشارات تدل على أنه تم تسميمه |
Onu öldüren trenin kondüktörüyle, zehirlediği kondüktör aynı kişiymiş. | Open Subtitles | سائق القطار الذي دهسها، هو نفسه الذي تم تسميمه |
- Onu zehirleyemeyiz. | Open Subtitles | -لا يمكننا تسميمه . |
Ama bir insanı zehirleyemeyeceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | أنت تعرف أنك لا تستطيع تسميمه |
Onu bir daha zehirleyebileceğimizi sanmam. | Open Subtitles | اشك في قدرتنا علي تسميمه مرة آخري. |
Diğeri hayvanlara işkence etmeye bayılıyordu ve düğün ziyafetimizde zehirlendi. | Open Subtitles | ، والأخر كان يسعد بتعذيب الحيوانات وتم تسميمه في وليمة زفافنا ... |
Vücudum zehirlendi resmen. Bir şeyler ile oyalanmam gerek. | Open Subtitles | جسمي يتم تسميمه أحتاج لبعض الالهاء |
O, Japon Veliaht Prensi'nin vurulmasının arkasında olan aynı koplocu tarafından zehirlendi, aynı komplocu şu anda bile, | Open Subtitles | تم تسميمه بواسطة ذات المتآمر الذي كان خلف إطلاق النار على ولي عهد "اليابان"، |
Öğle yemeğinde zehirlendi, Bayan Shea. | Open Subtitles | تم تسميمه في الغداء، انسه شيا. |
Cybelle, yaşlı bir Fae zehirlenmiş, ve korumam Petros onu geçen gece | Open Subtitles | سيبل عجوز من الفاي تم تسميمه والبارحة حارسي الشخصي بيتروس وجد |
Victoria hepimize onun zehirlenmiş olduğunu düşündürdü. | Open Subtitles | لقد جعلتنا فيكتوريا ان نفكر جميعا فى انه قد تم تسميمه |
Özel yapım bir zehir ile zehirlenmiş tersine çeviremeyiz. | Open Subtitles | لقد تم تسميمه بسم مصنوع حسب الطلب لا يمكننا عكس التأثير |
Onu zehirlemeye çalışan. | Open Subtitles | التي حاولت تسميمه. |
Ama Annie, George diyor ki cadı, onu henüz küçük ve zayıfken zehirlemeye çalışacak. | Open Subtitles | "لكن يا (آني)، (جورج) يقول أن الساحرة ستحاول تسميمه |
Hücresinde zehirlendiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه تم تسميمه في زنزانتة |
Sanırım Adam Ewing kadar çaresizim, kendisini neyin beklediğinden bihaber ve arkadaşının onu zehirlediği gerçeğini göremeyecek kadar kör. | Open Subtitles | ،(لابُد أنني ميؤوس مني كـ(آدم إونج ،غير مبالٍ بالأكاذيب التي لا توصف .أعمى عن حقيقة صديقه الذي يُحاول تسميمه |
Ama bir insanı zehirleyemeyeceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | أنت تعرف أنك لا تستطيع تسميمه |
Onu bir daha zehirleyebileceğimizi sanmam. | Open Subtitles | اشك في قدرتنا علي تسميمه مرة آخري. |