Konuşmaya fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لكن والدي قد اتى هناك ولم تسنح لنا الفرصة بالتحدث |
Ben Tom Rule, yapımcı benim. Arabada fazla konuşma fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | ان توم برو وانا المنتج لم تسنح لنا الفرصة بالحديث في السيارة اجل هناك |
Ne yazık ki siyahlardan ve Meksikalılardan neden bu kadar nefret ettiğini konuşma fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | أتعلم،من المؤسف أنه لم تسنح لنا الفرصة للتحدث عن سبب كرهك للسود و المكسيكيين لهذه الدرجة |
Gerçek dünyada test etmek için bir şansımız olmadı, yani ... daha fazla uzatmadan. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة للاختبار الميداني في الوقاع ، لذا وبدون أيّ تأخير |
Asla konuşacak şansımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة للتحدٌث أبدأً |
Konuşmaya fırsatımız olmadı. İkizler itiraf mı etti? | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة أن نتحدث اعترفت التوءمان حقاً؟ |
Terek, rica ederim, hiç fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة |
ahh. Konuşmak için fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة لنتحدث |
- fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة. |
Sana söylemeye hiç fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة لإخبارك. |
Gizlice düğün için kaçınca sana bekârlığa veda partisi vermeye fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} عندما فررت و تزوّجت لم تسنح لنا الفرصة لنقيم لك حفل توديع عزوبية |
..fiyakanı görme şansımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة لمشاهدتك تتبختر |
Şey yapma şansımız olmadı... | Open Subtitles | لم تسنح لنا الفرصة... |