Claude'un gelişini kutlarken fermanı konuşma fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | مع كل الجلبه لوصول كلود لم تسنح لنا فرصة لمناقشة المرسوم |
Tanışma fırsatımız olmadığı için de burada oturup oturmadığını tasdik edemem. | Open Subtitles | لم تسنح لنا فرصة للتقابل، فلا يمكنني التأكد من مدى صحة إقامتكم هنا. |
Bir türlü konuşma fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لنا فرصة للتحدّث حتى الآن. |
Çok hızlı oldu, kimseye söyleme şansı bulamadık. | Open Subtitles | لم تسنح لنا فرصة لإخبار أي شخص عن ذلك |
Çok hızlı oldu, kimseye söyleme şansı bulamadık. | Open Subtitles | لم تسنح لنا فرصة لإخبار أي شخص عن ذلك |
Kusura bakmayın, temizleyemeye fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | اوه, عذراً لم تسنح لنا فرصة للتنظيف |
Başka fırsatımız olmayacak. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لن تسنح لنا فرصة أخرى لهذا أتفهمى يا (ميشيل)؟ |
- Aslında hiç konuşma fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | -لم تسنح لنا فرصة التحدث -نعم |
Bunu gerçekleştirecek fırsatımız olmadı. | Open Subtitles | -لم تسنح لنا فرصة لجعلهم كذلك . |