Hiç şansım olmadı. Gardiyanlar, onu dövüp başka bir bölüme gönderdiler. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة , الضباط فرقوهم ونقلوه الى قسم آخر |
Benimse onlara ne kadar çok minnettar olduğumu ve onları ne kadar çok sevdiğimi yüzlerine söyleme şansım olmadı. | TED | ولم تسنح لي الفرصة أن أخبرهم بمدى تقديري وحبي لهم. |
Nihayet sevdiğim bir kadınla tanıştım... onu sevdiğimi söylemeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لقد وجدت أخيراً إمرأة أحبها لم تسنح لي الفرصة لكي أخبرها كم أحبها |
Telefonu ya da diğer şeyleri... - ...kontrol etme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لتفقد الهاتف أو أيّ شيء آخر |
Sizinle pek takılamadık. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لأكون معكم يا شباب |
Sabahki kahve için teşekkür etme fırsatı bulamamıştım. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لشكرك على فنجان القهوة هذا الصباح |
Bu senin olmalıydı, ama hiçbir zaman bunu sana verme şansı bulamadım. | Open Subtitles | كان يفترض أنْ تكون لك لكنْ لمْ تسنح لي الفرصة لأعطيك إيّاها |
Şansım olursa, araştırırım. | Open Subtitles | عندما تسنح لي الفرصة سأبحث عنه |
Tasarladığımdan beri bu yaramaz çocukla oynama fırsatım olmamıştı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة للعب مع هؤلاء الاشخاص السيئين منذ أن صممته |
Iıı, ben değil. Kimsenin hayatını cehenneme çevirme şansım olmadı. | Open Subtitles | لست أنا، لم تسنح لي الفرصة لجعل حياة أي أحد باىسة |
Onunla vedalaşma şansım olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لوداعها , أتعرفين ذلك ؟ |
Bak, hiç öyle bir şansım olmadı tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , لم تسنح لي الفرصة أبداً , أفهمت ؟ |
Ama iyi bir çıldırmışlık çünkü daha önce evde olmak için bir şansım olmadı. | Open Subtitles | من ممارسة الأمومة لكنه جنون جيد 'لأنه لم تسنح لي الفرصة كما تعلم |
Hiç bir zaman ona söyleme şansım olmadı. Sanırım sana söyleyeceğim... | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة أبدا لقول الكلمات لها بنفسي |
Ona deli gibi aşıktım, ama hiç fırsatım olmadı. Çünkü; sadece üniversiteli kızlarla çıkardı. | Open Subtitles | كنتُ مغرمةً به، لكن لم تسنح لي الفرصة قطّ، لأنّه لم يكن يواعد سوى فتيات الجامعة. |
Eski kız arkadaşım birkaç ay önce burada bırakmıştı, benim de atmaya fırsatım olmadı. | Open Subtitles | خليلتي السابقة، غادرت من هنا قبل بضعة أشهر، ولم تسنح لي الفرصة للتنظيف بعد. |
Ona geri verecektim, ama hiç fırsatım olmadı. | Open Subtitles | كان يفترض بي إرجاعها إليها لكن لم تسنح لي الفرصة يوماً |
Sizinle pek takılamadık. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لأكون معكم يا شباب |
Eşiniz için ne kadar üzgün olduğumu söyleme fırsatı bulamamıştım. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة مطلقا لأعبر لك لك عن مدى أسفي.. على زوجتك |
Sizlerle tanışma fırsatı bulamamıştım. - Benim adım Amanda Callaway. | Open Subtitles | لأولئك الذين لمْ تسنح لي الفرصة لمُقابلتهم، اسمي هُو (أماندا كالاواي). |
Benim bilmek bir şansı yoktu. | Open Subtitles | العائلات بالكاد موجودة لم تسنح لي الفرصة لأعرف عائلتي |
Şansım olursa, araştırırım. | Open Subtitles | عندما تسنح لي الفرصة سأبحث عنه |
Benzin parası vermeye fırsatım olmamıştı. | Open Subtitles | لأنه لم تسنح لي الفرصة لأعطيع ثمن البنزين |