Öte yandan, dış görünüşlerimize bakarsanız, bir tarafta şempanze, öte tarafta insan, şaşırtıcı derecede farklı görünüyorlar. Hiçbir benzerlik yok. | TED | و حتى عند النظر الى التنوع السموي هذا شمبانزي, و هذا انسان انهما مختلفان بشكل كبير لا تشابه على الاطلاق |
Bu yalnızca fiziksel benzerlik yaratmıyor, sosyal benzerlik de yaratıyor, çünkü bu binaların inşası daha pahalı ve dünyanın her yanında şehirlerde parasal bir krize yol açıyor, buna Vancouver gibi yerler de dâhil. | TED | وذلك لا يخلق تشابه بالشكل، فحسب، بل انه يخلق تماثل اجتماعي، لأن هذه المجمعات ذات تكلفه أعلى، و ساعدت على خلق أزمة أزمة بأسعار معقولة. في مدن حول العالم، بما في ذلك مدينة فانكوفر |
Sen ve bu Adonis arasında, hiçbir benzerlik göremiyorum . | Open Subtitles | ليس هناك أي تشابه بينك و بين هذا الرجل فائق الجمال |
Guillaume'nin takıldığı tüm bayanlarda daha yeni görmeye başladığım fiziksel benzerlikler vardı. | Open Subtitles | كان هناك تشابه جسدي واضح, أخيرًا بدأت ألاحظه, بين كلّ فتيات "غيلوم". |
Buna benzer gittikçe daha fazla başlık görüyor olmalısınız. | TED | ربما لاحظ الكثير منكم ان الكثير من العناوين التي تشابه هذه العناوين |
Onu birkaç yıl önce ziyaret ettim ve bana ilk başlarda yaptıklarını gösterdi. İlk çalışmaları benim ilk çalışmalarıma benziyor. | TED | زرته منذ بضعة سنوات وأراني أعماله الأولى وكانت أعماله الأولى تشابه أعمالي الأولى |
Sadece genetik benzerliği karşılaştırarak bile genetik biliminden inanılmaz miktarda bilgi edinebilirsiniz. | TED | هناك كم هائل من المعلومات عن الجينات فقط بمقارنة تشابه الجينات. |
Sadece demek istediğim, onun verilerinin benimkilere ne kadar benzediğini merak ettiğim. | Open Subtitles | عنيتُ بكلّ بساطة، أتسائل عن مقدار تشابه بياناته مع بياناتي، |
Sözde katile en ufak bir benzerlik taşıyan her kesimden adam ortaya çıkana kadar kızgın yurttaş grupları tarafından sunulan ödüller arttı. | Open Subtitles | الجوائز المتزايدة من الجماعات المدنية الغاضبة زادت من التحفز حتى ان الرجال الذين يحملون اضعف تشابه بالقاتل المفترض |
Ayrıca bence iyi bir benzerlik! | Open Subtitles | الى جانب ذلك، أنا أعتقد انه تشابه جيد حقاً |
Aslında gördüğün şeyler gerçek ve gerçek yaşam arasındaki benzerlik tamamen rastlantısal olabilir. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال, في ما كنت على وشك أن نرى أي تشابه مع الحقيقة أو مع الحياة الحقيقية ستكون من قبيل الصدفة البحتة |
Gerçek kişilerle herhangi bir benzerlik kasıtlıdır | Open Subtitles | أى تشابه لأشخاص حقيقيين أو أحداث يجب التفكير مليا فيها |
Hayır. Irkla ilgisi yok. Sadece bir benzerlik. | Open Subtitles | كلا، لم أقصد تفرقة عنصرية، هناك تشابه حقاً. |
İki kurşunla arasında benzerlik olsaydı, - ...o andan itibaren bütün ziller çalardı. | Open Subtitles | إذا كان هناك تشابه بين الرصاصات لكنا عرفنا الأن. |
Bir çok yönüyle, Mekke'den Medine'ye yapılan göç, burada, arka bahçemizde, Dearborn'da olanlarla benzerlik arz ediyor. | Open Subtitles | فى نواح عدة عملية الهجرة من مكة الى المدينة تشابه ما حدث فى مدينتى ديربورن |
'Sert Sevgi' planıyla 'Baba Hiçbir Şey Yapmaz'... planı arasında şaşırtıcı derecede benzerlikler var. | Open Subtitles | هناك تشابه بين خطة الحب القاسي وخطة الاب لا يفعل شيئاً |
Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle tanışmaktan çok heyecan duymuştu. | TED | ولكنه كان سعيداً لانه قابل أحداً أخيراً لديه نفس التجربة مع والده تشابه تلك التي كانت مع فينمان ووالده |
Onun için fazla modern bir tarz ama yine de bizim ihtiyara benziyor gibi | Open Subtitles | تشابه كبير مع والدي. بالطبع مع طراز عصري جداً بالنسبة له. |
Önceki karakterlerinden hepsini ortaya koyup, eşleşme olan var mı diye bakacağım. | Open Subtitles | وأقوم بجمع تلك الكريات ، لأرى أذا ما كان هناك أى تشابه |
şeklinde sıkıştırınca. Bunlar mizahın çok farklı formları gibi ama aslında büyük oranda benzerlikleri var. | TED | الآن هذا شكل مختلف جدا من حس الدعابة ولكنه يحمل أوجه تشابه كبيرة. |
Vücudunda hiç yara var mı kovulduğunuz zaman yüzününde olana benzeyen? | Open Subtitles | هل عندك جروح في جسمك تشابه التي كانت على وجهك عندما تم طردك ؟ |
Fakat şaşırtıcı bir benzerliğimiz bulunuyor. | Open Subtitles | لكننا نشترك في تشابه واحد بشكل مدهش. |
Binayla uyumlu bir yelek giyiyorsun işini yap, mekânın amacı bu zaten. | Open Subtitles | انت ترتدي سترة تشابه المبنى لذا افعل الشيء الذي يجب عليك فعله |
Birçok kişi bir yıl önce gerçekleşen Westchester olayıyla benzerliğe dikkat çekti. | Open Subtitles | يشير البعض إلى تشابه مع أحداث مقاطعة "ويستتشستر" |