Oğlum, Chester Charles Smithers birkaç yıl önce burada öldü. | Open Subtitles | ابني , تشيستر تشارليز سيمذرز مات هنا منذ بضعة أعوام |
Ben Charles Caiman, WIDF. | Open Subtitles | مرحبا ، أنا تشارليز كايمان من الـ دبليو آى دى أف للأخبار |
Ben Charles'tan bahsetmiyorum. Bizden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عن تشارليز , انا أتكلم عنا نحن |
Camden ve Charles Town'daki zaferleri mükemmeldi. | Open Subtitles | إنتصاره على كامدين و تشارليز تاون كان رائعاً رائعاً. |
Charlie, sen 'büyük' kelimesini yazmayı bile bilmezsin. | Open Subtitles | تشارليز انت لاتزال غير قادر على هجاء كبير |
Harika. Her şeyi Charles Atlas kendine kız bulacak diye riske atıyoruz. | Open Subtitles | هذا عظيم , نحن نخاطر بكل شيئ حتي يستطيع تشارليز أطلاس الحصول علي موعداً غرامياً لاعبكمالالأجسام |
Bu Charles Merchant, küçük George'u evlat edinmemin sorumlusu. | Open Subtitles | هذا هو تشارليز ميرشانت الرجل المسؤل عن وفاة والدة جورج |
Lombardi gibi, Charles Lindbergh gibi Hindistan'daki o rahibe gibi. | Open Subtitles | أنت تعرف ، لومباردي ، تشارليز ليندبيرث الذي حلق بطيارته فوق الأجواء الهنديه إنني مثل هؤلاء الناس |
Ray Charles'a, gelip buraları temizlemesini söyler misin? | Open Subtitles | هل بإمكانكِ أن تقولي لـ راي تشارليز أن يأتي لهنا وينظّف هذا؟ |
2008'in başında, Charles Morris yaklaşan krizle ilgili kitabını yayınladı. | Open Subtitles | و فى أوائل 2008 نشر تشارليز موريس كتابه عن الأزمة وشيكة الحدوث |
The Analysis Group, Charles River Associates ve Law and Economics Danışmanlık Grubu akademik uzmanlar sağlayan milyarlarca dolarlık bir sektörü yönetiyor. | Open Subtitles | و سياسة الحكومة أن جماعة المحللين تشارليز رفير و شركاه |
Son zamanlarda kendinde değildin, Charles ki bu tamamen anlaşılabilir. | Open Subtitles | " لم تكن كعادتكَ مؤخراً "تشارليز وهذا غير مفهومٍ مطلقاً |
Charles Burnett -- ondan bir tane almıştım, ama birkaç hafta önce, benden geri aldı. | Open Subtitles | تشارليز بورنيت لقد باع لي واحده اصلية لكنه استعادها منذو بضعه اسابيع |
Görünüşe göre, Charles'ın dedesi ona sormadan satmasına sinirlenmiş | Open Subtitles | على ما يبدو جد تشارليز لم يكن سعيداَ عندما باعها ولم يخبره |
- Gel. - Charles Manson'a tükürdün az önce. | Open Subtitles | هيا رباه، لقد بصقتي للتو على تشارليز مانسون |
En azından Charles Darwin küçük oğlunun tuhaf dilinin bir günlüğünü tuttuğundan beridir. | Open Subtitles | هذا هو السؤال الذي حظي باهتمام العلماء على الأقل بعد تشارليز داروين الذي ابقى على مذكره للغة طفله الرضيع |
Geçen gece, Charles'ın beni geri kazanmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | تلك الليلة وايد أخبرني بأنه يعتقد بان تشارليز يحاول أن يعود إلي |
Charles'la neredeyse 15 mutlu yıl geçirdik. | Open Subtitles | تشارليز وانا أمضينا تقريباً 15 سنة سعيدة معاً |
- Taşınmak istiyor. - Vay canına. Charles Baton Rouge'a mı gidecek? | Open Subtitles | سوف ينتقل أنتظري تشارليز ذاهب إلى باتون روج؟ |
Çünkü büyürken ki idollerim Charlie'nin Melekleri, ve Wonder Woman idi ve hepsi de harika kadınlardı ve ben hiçbirine benzemiyordum. | Open Subtitles | لأني عندما كنت أكبر كانت بطلاتي تشارليز إينجلز، المرأة العجيبة ومع أنهن كن نساء رائعات لم تكن أي منهن تشبهني |
- Onun Charlize Theron olmadığını nasıl söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | كيف تعرف بانها لم تكن الممثلة تشارليز ثيرون؟ من هي هذه؟ |