insanları dünyanın atmosferinden karbonu atacak bir yok için teşvik etmeliyiz. | TED | نحن فى حاجة أن نحاول تشجيع الناس أن يأتوا بطريقة لسحب الكربون من الغلاف الجوي للأرض. |
Ancak azınlık tercihlerini görmezden gelmek ya da insanları sistemi oynamaya teşvik etmek de adil görünmüyor. | TED | لكن لا يبدو عادلاً تجاهل الخيارات المفضلة القليلة ببساطة، أو تشجيع الناس على التلاعب بالنظام. |
Neden insanları, yasadışı indirmeye teşvik ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتوقف عن تشجيع الناس لتحميله بشكل غير قانوني؟ |
İnsanları partiye gelmeleri için teşvik etmeliyiz. | Open Subtitles | ما نريده هو تشجيع الناس للانضمام إلى تلك المجموعة |
Fakat havamızın kalitesini çok daha saydam yapabilir ve eğer kendi sağlıklarını iyileştirmek için insanları harekete geçmeye teşvik edebilirsek o halde kirliliğe bir son vermek için birlikte eyleme geçebiliriz. | TED | ولكن باستطاعتها جعل نوعية هوائنا أكثر صفاءً. وإن استطعنا تشجيع الناس على إقدام خطوة لتحسين صحّتهم، عندها نستطيع أن نعمل سوياً على وضع حد للتلوث. |
Louis, Harvey bizim hakkımızda üzgün olabilir, ...ama sırf onu savunabilmek için insanları onun peşinden gitmeye teşvik etmek çok büyük bir hata. | Open Subtitles | (لويس), (هارفي) ربما يكون غاضب بشأننا ولكن تشجيع الناس ان يهاجموه حتى تتمكن من دعمه, هو خطأ كبير |