Erkeklerin kötü davranışlarını değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda. | TED | بل هي مسؤولية الرجال أن يقوموا بتغيير تصرفاتهم السيئة. |
Başkalarının duygu ya da davranışlarını kontrol edemezsin, kendininkini edersin. | Open Subtitles | أنتِ غير مسؤولة عن مشاعر الآخرين أو تصرفاتهم, فقط مشاعرك وتصرفاتك |
Bilirsin işte, insanların kendi davranışlarını onaylamadıkları zaman kapıldıkları çılgın his? | Open Subtitles | أتعلم ذلك الإحساس الجنوني الذي ينتاب البعض عندما لا يكونون راضين عن تصرفاتهم |
Hastalığın davranışlarını böyle korkunç bir hale getirmesine çok üzülüyorum. | Open Subtitles | ما أجده مأساوياً, هو كيف لهذا المرض أنْ يغير تصرفاتهم هكذا |
Bazen mikroplar besinleri aynı diyette daha verimli hazmetmelerini sağlıyor yani yiyeceklerinden daha fazla enerji elde ediyorlar, ama bazen de mikroplar onların davranışlarını etkiliyor. | TED | احيانا ما يحدث هو ان المايكروبات تساعد الفئران في هضم طعامهم بشكل فعّال جدا وان كانت نفس الوجبة، وبالتالي يأخذون طاقة اكثر من اكلهم، ولكن في احيان اخرى فان المايكروبات تؤثر على تصرفاتهم. |
Aslında genç bir foto muhabir olarak üçlüyle tanıştığımda davranışlarını, benimde taşıdığım dışlanma korkusu ve yakınlık arzusunun aynası olarak gördüm. | TED | في الواقع، وكمصورة صحفية في سن المراهقة عندما قابلت الثلاثي، كانت تصرفاتهم تشبه المرآة التي تعكس مخاوفي من الوحدة والحاجة للحميمية التي حملتها أنا أيضًا. |
En önemlisi de onlar bu değerleri davranışlarını yönlendirmede kullanırlar. | TED | ويستخدمون هذه القيم لتقود تصرفاتهم. |
Masum insanlar şiddete döndü... kana susamış savaş lordları ise en iyi davranışlarını sergiliyorlar. | Open Subtitles | الأبرياء أصبحت تصرفاتهم عنيفة! وزعماء الحروب في أفضل حالاتهم الأخلاقية! |
Özgün işaretler ve geneli ayırt ediyor ki davranışlarını, bizim ilk dalımız olduğuna inanırız... | Open Subtitles | فان علاماتهم المميزة و همجيتهم العامة... . فى تصرفاتهم, تجعلنا نصدق اننا عثرنا على الفرع الاول... |
Onları kabız etmiş hatta en kötüsü kanser yapmış olabilir ama bu davranışlarını değiştirmezdi. | Open Subtitles | أعني، قد تكوت تسببت في إمساك أوسرطانفي أسوأالحالاتولكن .. -ولكن لن تغير تصرفاتهم .. |
Ve bu, sergi bahçelerinin ve yenilebilir kanal yollarının ve arı dostu alanların ve polen taşıyıcılarının hikâyesinin olduğu bir rota. Ve insanları tüm kasabamızda gezdiren, kafelerimizin ve küçük dükkanlarımızın önünden, pazarımızın içinden geçiren, tasarladığımız bir rota; sadece süpermarketten etrafa mekik dokumak değil... Ve umuyoruz ki, kasabamızdaki yaya trafiğini değiştirmekle aynı zamanda insanların davranışlarını da değiştiriyoruz. | TED | و هذا طريق للمعارض في الحدائق، طريق جر المراكب الصالح للأكل، والمواقع صديقة النحل، و قصة المُلقِحًات، الطريق الذي صممناه والذي يأخذ الناس لزيارة كامل قريتنا، عبر المقاهي ومحلاتنا الصغير، خلال أسواقنا، ليس فقط من وإلى السوبرماركت، و نأمل، بذلك أن نغير خطى الناس حول مدينتنا، ونحن أيضا نغير تصرفاتهم. |
Onların davranışlarını tahmin etmek hiç kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل توقع تصرفاتهم. |
(Alkışlar) Sadece kurumların yeterli olmamalarının nedeniyse şudur: insanların davranışlarını değiştirmek için onları ikna etmelisiniz, bundan ötürüdür ki, sorumluluk ve doğrulukla oluşan küresel ahlaka nesiller boyunca ihtiyaç duyuyoruz. | TED | (تصفيق) أحد الأسباب لماذا المؤسسة نفسها ليست كافية هو أننا يجب أن نقنع الناس حول العالم لتغيير تصرفاتهم أيضاً، لذا نحتاج لأخلاق عالمية للعدل والمسئولية عبر الأجيال. |