Tamam, madem gelmekte ısrar ediyorsun benimle burada öğlen 2'de buluş. | Open Subtitles | حسنٌ طالما تصرّ على الحضور، فقابلني هنا عند الـ2م، رابطة العنق السوداء اختياريّة |
Neden masayı zıplatmakta ısrar ediyorsun? | Open Subtitles | الذي تصرّ على معالجة المنضدة مثل تلك |
13 yaşındaki kızımızın sokak kadınları gibi giyinmekte ısrarcı olup bizi utandırmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | لانودّ أن نكون مُحرجين من إبنتنا ذات الـ13 ربيعاً التي تصرّ على إرتداء ألبسة العاهرات |
Rezil bir korkak olarak yaşamaktan bıkmış olman gerekirdi ama pek bir ısrarcı çıktın. | Open Subtitles | يجبُ عليك أن تسأم من ذلك الآن. أنت تصرّ على ذلك كثيراً. |
Sadece neden inatla ona "kütük" diyor anlayamıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهم لماذا تصرّ على تسميته "عقب السيجارة" |
Her yeri gezdirmem için ısrar ediyor. | Open Subtitles | إنّها تصرّ على تدقيق كامل |
Shinobi olmak için neden bu kadar ısrarcısın, bütün riskleri düşündün mü ? | Open Subtitles | لماذا تصرّ على العيش كنينجا رغم كل المخاطر التي تنتظرك؟ |
Neden resim yaparken çıplak olmak konusunda ısrar ediyorsun? | Open Subtitles | -لكن فلنستفد من هذا بشكل بناء -لمَ تصرّ على الرسم وأنت عارٍ؟ |
Neden bunu yapmakta ısrar ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصرّ على عمل هذا؟ |
Niye bana kur yapmakta ısrar ediyorsun, Wilf? | Open Subtitles | لماذا تصرّ على مغازلتي، (ويلف)؟ |
Muhtemelen sistemimiz bunu takip etmekte ısrarcı olduğu için. | Open Subtitles | على الأرجح لأن شبكتنا تصرّ على تعقبّها |
Neden uğraştığım her şeyi inatla mahvediyorsun? | Open Subtitles | لمَ تصرّ على أن تفسد... |
Monako'ya taşınmam ve bütün hayatımı arkada bırakmam için ısrar ediyor. | Open Subtitles | إنها تصرّ على أن انتقل (إلى (موناكو واترك كل حياتي هنا خلفي |
Saklamakta neden bu kadar ısrarcısın? | Open Subtitles | -لمَ تصرّ على إخفائه؟ |