O silahı politikacıları hedef alıp ateşlemeden önce, birinin de sizin kafanıza Nişan almadığından emin olun. | Open Subtitles | قبل أن تصوّب ذلك السلاح الذي سرقته نحو السياسيين فعليكَ أن تتأكّد تماماً من عدم وجود سلاح آخر مصوّب نحو رأسك |
Sana hep kalbe Nişan almanı söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أخبرك قط أنّك يجب دائمًأ... أن تصوّب للقلب؟ |
Nişan aldığını vurmalısın. | Open Subtitles | وتحاول إصابة ما تصوّب عليه ، حسنا ؟ |
- Nişan aldığın yeri göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أين تصوّب بوضوح؟ |
Beni hedefliyor. O kurşunu seve seve kabul ederdim. | Open Subtitles | كانت تلكَ المرأة تصوّب نحوي كنتُ لأكون مسرورة إذا أطلقت عليّ |
Göremediğin bir şeye nasıl Nişan alırsın? | Open Subtitles | كيف تصوّب إلى هدف لا تراه؟ |
Daha iyi Nişan almayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تتعلّم كيف تصوّب |
Nişan aldığın yere dikkat et, kovboy! | Open Subtitles | هاااه, حاذر, إلى أين تصوّب |
- Neye Nişan aldıysan. | Open Subtitles | - ما الذي تصوّب نحوه؟ |
Nişan al ve sıkıştır. | Open Subtitles | تصوّب وتضغط |
Üç Lucian İttifakı gemisi de bizi hedefliyor, efendim. | Open Subtitles | مركبات تحالف ((لوسيان)) تصوّب أسلحتها إلينا |